Hayat Sigortası Ödemelerinde Gelir Vergisi Matrahından İndirilecek Tutarın Tespiti
Hayat sigortası ödemelerinde indirime konu tutar nasıl belirlenir? başlıklı yazımızda hayat sigortası ödemelerinde birikimli ve birikimsiz hayat sigortası türlerini ve çalışanlar tarafından ödenen tutarların hangi oranda gelir vergisi matrahlarından indirileceğini anlatmıştık.
Bu yazımızda ise çalışanlar tarafından ödenen hayat sigorta tutarlarının düşülmesine esas aylık brüt ücret miktarını oluşturan gelir kalemlerinin neler olduğuna ve bu indirimin hangi sıra takip edilerek yapılacağı hususuna değinerek konuyu yine mer-i mevzuat ile gelir idaresi başkanlığı tarafından verilen özelgeler ışığında değerlendireceğiz.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde;
“Madde 61 – Ücret, işverene tabi belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez…”
hükümleri yer almaktadır.
Bu durumda işverenler tarafından çalışanlara çeşitli adlar altında ödenen kazançlardan dolaya yapılacak yasal kesintiler, öncelikle bu kesintiyi oluşturan ilgili kanun tarafından düzenlenebilmekle birlikte özel kanun veya genel kanunlarla da bazı istisnalara getirilebilmektedir.
Yine 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun Gerçek Ücretler başlıklı 63 üncü maddesi; “Ücretin gerçek safi değeri işveren tarafından verilen para ve ayınlarla sağlanan menfaatler toplamından aşağıdaki indirimler yapıldıktan sonra kalan miktardır.
1. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 190 ıncı maddesi uyarınca yapılan kesintilerle, Ordu Yardımlaşma Kurumu ve benzeri kamu kurumları için yapılan kanuni kesintiler,
2. Kanunla kurulan emekli sandıkları ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesinde belirtilen sandıklara ödenen aidat ve primler;
3. Sigortanın Türkiye’de kain ve merkezi Türkiye’de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortası poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin %50’si ile ölüm, kaza, sağlık, hastalık, engellilik, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler (İndirim konusu yapılacak primler toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz. Cumhurbaşkanıbu bentte yer alan oranları yarısına kadar indirmeye, iki katına kadar artırmaya ve belirtilen haddi, asgari ücretin yıllık tutarının iki katını geçmemek üzere yeniden belirlemeye yetkilidir.).
4. Çalışanlar tarafından ilgili kanunlarına göre, sendikalara ödenen aidatlar (Şu kadar ki, aidatın ödendiğinin tevsik edilmesi şarttır.)…”
hükümlerini içermektedir.
Yine bu konu hakkında Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 23.10.2012 tarihli 85 Nolu Gelir Vergisi sirkülerinin “8.2. Ödenen Şahıs Sigorta Primlerinin Ücret Matrahının Tespitinde İndirimi” başlıklı bölümünde;
“…İndirim konusu yapılacak prim tutarının tespitinde esas alınacak ücret, işveren tarafından çalışana hizmeti karşılığında ödenen aylık (maaş), prim, ikramiye, sosyal yardımlar ve zamlar gibi vergiye tabi sürekli nitelikteki ödemelerin brüt tutarlarının toplamı olacaktır.” Denilmektedir.
Yukarıda belirtilen mevzuat hükümlere doğrultusunda İşverenlerce sırasıyla;
-Çalışana Ödenen Ücretlerin tespiti (Gelir Vergisi Kesintisine tabi ücretler
-Belirlenen Brüt Ücretin % 15’inin tespiti
-Gelir Vergisi Matrahından İndirilecek Ücretler (Sgk kişi kesintileri, Sendika aidat tutarları v.b) belirlenmelidir.
Bu hususu bir örnek ile anlatacak olursak (Örnek 12.12.2022 tarihi itibari ile güncellenmiştir);
T Belediyesinde işçi olarak çalışmakta olan Gül hanıma ödenen bir aylık kazançlar toplamı;
Normal Çalışma (Gelir Vergisi (+) 10.500 TL
Çocuk Yardımı (Gelir Vergisi (-) 333.60 TL (2 Çocuk -06 Yaştan Küçük)
Yemek Yardımı (Gelir Vergisi (+) 550 TL
Yakacak Yardımı (Gelir Vergisi (+) 1.000 TL
Sosyal Yardım (Gelir Vergisi (+) 2.000 TL
Olmak üzere toplamda 14.383,60,40 TL iken,
Gelir Vergisi kesintisine tabi aylık kazanç toplamı ile prime esas kazanç toplamı ise14.050 TL’dir.
Bu kapsamda gelir vergisi matrahına tabi kazançlardan kanunen belirlenen indirimler (sosyal sigorta primleri, bireysel emeklilik katkı payları, sendika aidatları vb.) düşüldükten sonra vergiye tabi ücret matrahına ulaşılacaktır.
Bu kişinin sendika üyesi olmayıp kanunen belirlenen farklıca bir indirimi de olmadığını varsaydığımızda;
Kişinin % 15 SGK Kesinti Tutarı (% 1 işsizlik dahil) 2107,50 TL’dir.
İşsizlik primi dahil SGK kişi kesintisi: 14.050 /100 X 15=2107,50 TL
Gelir vergisi matrahı:14.050-2107,50= 11942,50 TL
Gelir Vergisi tutarı: 11942,50 X 15 / 100= 1791,38 TL (%15’lik vergi diliminde olduğunu düşünelim)
Gül Hanım;
Şahsına birikimsiz hayat sigortası türünde aylık 2.000 TL
Birikimli hayat sigorta türünde de çocuğu için aylık 1.000 TL ödeyip dekontunu işverenine teslim etmiştir.
T Belediyesindeki maaş tahakkuk görevlileri öncelikle ödenen hayat sigortası türünü kontrol etmiş ve sonrasında ödenen hayat sigortası poliçelerinden birikimsiz olanın tamamını (2.000 TL) birikimli olanın ise yarısını (500 TL) gelir vergisi matrahından indirileceğini tespit etmiştir.
Fakat Gül Hanımın ödediği hayat sigortası toplamının o ayki gelir vergisine tabi ücretleri toplamının yüzde 15’ini aştığı görülmektedir. (11.942,50 X 0,15=1.791,38 TL)
Yani gelir vergisi matrahından 2500 TL indirilmesi gerekirken şu durumda 1.791,38 TL indirilebilmektedir. Geriye kalan 708,62 TL ise sonraki ay vergi matrahından düşülmek üzere takip eden aya devredilemeyecektir.
Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise bir yıl içinde indirilen hayat sigortası tutarları toplamının asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacağıdır.
Burada bahsi geçen asgari ücretin brüt mü yoksa net asgari ücret mi olduğu hususunda kanunda bir ifade yer almamaktadır. Kanaatimiz ise burada bahsi geçen asgari ücretten brüt tutarının dikkate alınması gerektiğidir.
Son olarak 2016’dan bu yana asgari ücrette yılda bir defa artış yapılırken 2022 yılında asgari ücrette ocak ve temmuz ayı olmak üzere yılda iki defa artış yapılmıştır.
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu içerisinde böyle bir husus yer almadığından asgari ücretin yıllık brüt tutarı;
1-6 ay toplamı= 5004 x 6 =30.027 TL
7-12 ay toplamı= 6471 x 6 =38.826 TL
Olmak üzere yıllık brüt asgari ücret tutarının 68.853 TL olarak değerlendirilmesi uygun olacaktır.
Takdir okuyucularındır…
Mehmet YURDCU
Tavşanlı Belediyesi
Yazarın Tüm Yazıları İçin Tıklayın…
⇒ iscimemur.net’i twitter da takip etmek ister misiniz? Tıklayın