İşçinin maaşı Düşürülebilir mi? İşçinin ücretinin sözleşmede yazan rakamdan daha aşağıya düşürülüp düşürülemeyeceği, işveren tarafından düşürülen ücrete işçinin itiraz etmeyerek sessiz kalması bunu kabul ettiği anlamına gelip gelmeyeceği hususu sıkça sorulan sorular arasında yer almaktadır. (Okuma Süresi: 2 dk)
İşçinin maaşı Düşürülebilir mi? İşçinin ücretinin sözleşmede yazan rakamdan daha aşağıya düşürülüp düşürülemeyeceği, işveren tarafından düşürülen ücrete işçinin itiraz etmeyerek sessiz kalması bunu kabul ettiği anlamına gelip gelmeyeceği hususu sıkça sorulan sorular arasında yer almaktadır. Bu yazımızda yukarıda sayılan her iki durumu İş Kanunu ve Yargıtay Kararları çerçevesinde açıklamaya çalışacağız. Konuyu açıklamadan önce bazı tanımlamalar yapmak konunun daha iyi anlaşılabilmesi için faydalı olacaktır.
İş Kanununun 2. maddesinde yapılan tanımlamaya göre; bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi denir.
Ücret ise aynı kanunun 32. Maddesinde şu şekilde tanımlanmıştır. “Genel anlamda ücret bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır…”
Yine aynı maddenin devamında ücretin en geç ayda bir ödeneceği hüküm altına alınmıştır. Ayrıca iş sözleşmelerinin sona ermesi halinde işçinin ücreti ile sözleşme ve Kanundan doğan para ile ölçülmesi mümkün menfaatlerinin işçiye tam olarak ödenmesi gerektiği de bir zorunluluk olarak ortaya konulmuştur. Üret alacaklarında zaman aşımı süresi ise beş yıldır.
İş Kanununun “Çalışma Koşullarında Değişiklik ve İş Sözleşmesinin Feshi” başlıklı 22. maddesi ise şu şekildedir.
“İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila 21 inci madde hükümlerine göre dava açabilir.
Taraflar aralarında anlaşarak çalışma koşullarını her zaman değiştirebilir. Çalışma koşullarında değişiklik geçmişe etkili olarak yürürlüğe konulamaz.”
Şimdi yukarıdaki tanımlamalar çerçevesinde şu sorulara yanıt vermeye çalışalım.
İşçinin ücreti sözleşmede yazan rakamdan daha aşağı bir rakama düşürülebilir mi?
İşçi, işverenin bu eylemine itiraz etmez ise ücretinin düşürülmesine rıza göstermiş sayılır mı?
Ücreti düşürüldüğünde dava açarak bu hakkını alabilir mi? Veya daha sonraki bir tarihte mesela işten ayrıldığında ya da çıkartıldığında dava açarak geçmişe dönük hak talebinde bulunabilir mi?
İşçinin ücreti sözleşmede yazan rakamdan daha aşağı bir rakama düşürülebilir mi?
İşçinin maaşı düşürülebilir mi? Bu durum İş Kanununun 22. maddesine göre mümkündür. İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla, sözleşme özgürlüğü çerçevesinde, ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İşçinin aldığı ücret miktarının sonradan düşürülmesi, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesi kapsamında iş sözleşmesinin içeriğinin işçi aleyhine değiştirilmesi anlamına gelmektedir. Bu tür değişiklikler, ancak işçinin yazılı onayı ile yapılabilir. İşçinin açıkça onay vermediği esaslı değişiklikler işçiyi bağlamaz.
Ücret düşürme işlemi yazılı olarak işçinin rızası alınmadığı sürece geçerli bir işlem sayılmayacak ve hem işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshederek kıdem tazminatı ile ihbar tazminatına hak kazanmasına hem de sözleşmede yazan ücretle düşürülen ücret arasındaki farkı işverenden almasına neden olacaktır. Burada şunu bir defa daha ifade etmek gerekir ki ücretinin düşürülmesine işçi mutlaka yazılı muvafakat vermelidir. Sözlü onay alınmak suretiyle yapılan işlemin bir geçerliliği yoktur. Sözlü onay üzerine düşürülen ücret daha sonraki bir tarihte dava konusu olursa mahkeme işçi lehine sonuçlanacaktır.
İşçi, işverenin bu eylemine itiraz etmez ise ücretinin düşürülmesine rıza göstermiş sayılır mı?
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi iş sözleşmesinin tarafları asgari ücretten az olmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücret miktarını diledikleri gibi belirleyebilirler. Bu özgürlük sözleşme yürürlüğe girdikten sonra da devam etmektedir. Yani işçi ile işveren anlaşarak, işçinin yazılı onayı alınmak suretiyle, ücret düşürülebilir.
Peki ya bu tek taraflı bir işlem olarak yapılırsa ve işçide bu değişikliğe sessiz kalıp herhangi bir itiraz da bulunmazsa ne olacak?
Benzer bir durum karşısında yerel bir mahkeme her ne kadar işverenin davranışına sessiz kalan işçinin bu tavrını “zımni olarak kabul etmek” şeklinde yorumlayıp alacağın söz konusu olmadığına hükmetse de Yargıtay bu hususta yerel mahkeme ile aynı düşünmemiştir.
“Somut olayda, davacı ücretinin iş sözleşmelerinde belirtilen ücretten eksik yatırıldığını belirterek fark ücret alacağı talebinde bulunmuştur. Her ne kadar Mahkemece on altı ay boyunca eksik maaş ödenmesine rağmen davacının aynı işi yapmaya devam etmesinin olağan akışa aykırı olduğu, ücretinin azaltılmasına ilişkin işverenin davranışını zımni veya sarih olarak kabul ettiği gerekçesi ile fark ücret alacağı talebinin reddine karar verilmiş ise de; dosya kapsamında, davacının ücret düşürülmesine muvafakat ettiği yönünde yazılı onayı olmayıp, ücretin düşürülmesine rağmen davacı işçinin suskun kalarak çalışmaya devam etmesi hali, bu değişikliğe muvafakat ettiği anlamına da gelmez. O halde davacının rızası olmaksızın ücretinin düşürülmesi esaslı değişiklik olup, davacının bu değişikliği yazılı onayı ile kabul ettiği ispatlanamadığından davacının iş sözleşmesinde belirlenen ücretleri esas alınarak, ödenen ücretler mahsup edilmek suretiyle fark ücret alacağı değerlendirilmesi gerekli iken yazılı gerekçe ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”
Yukarıdaki Yargıtay kararından da anlaşılacağı üzere ücreti düşürülen işçinin bu duruma sessiz kalması ücretinin düşürülmesini kabul ettiği anlamına gelmemektedir. Eğer ücret düşürülmesine yönelik işçinin yazılı rızası yoksa bu durumda da yine işçi lehine işveren aleyhine bir sonuç doğacaktır.
Ücreti düşürüldüğünde işçi dava açarak bu hakkını alabilir mi? Veya daha sonraki bir tarihte mesela işten ayrıldığında ya da çıkartıldığında dava açarak geçmişe dönük hak talebinde bulunabilir mi?
Ücreti düşürülen işçinin bu duruma rızası yoksa elbette konuyu mahkemeye taşıyabilir ve sözleşmeye aykırı hareket eden işverenden hakkını alabilir. Bununla birlikte unutulmaması gereken bir diğer hususta ücreti ödenmeyen veya eksik ödenen işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshetme imkânının olduğudur. Böyle bir durumda da işveren kıdem ve ihbar tazminatı ödemek zorunda kalacaktır.
Ücretinin düşürülmesine sessiz kalan ve ileriki bir tarihte bu durumu mahkemeye taşıyan işçinin durumu ise aslında yukarıda bahsi geçen Yargıtay kararıyla açıklığa kavuşmuştu. Fakat burada da unutulmaması gereken ücret alacaklarında ki zaman aşımı süresidir. Ücret alacaklarında zaman aşımı süresi beş yıl olduğundan daha sonraki bir tarihte dava açan işçinin bu süreyi hesaba katarak hareket etmesi gerekmektedir.
İşçinin maaşı düşürülebilir mi? İlgili Yargıtay Kararı İçin Tıklayın…