Kamu kurumlarında çalışan kadrolu işçi personelin askerlik borçlanması

Kamu kurumlarında çalışan kadrolu işçi personelin askerlik borçlanması
Yayınlama: 05.03.2024
A+
A-

Kamu kurumlarında çalışan kadrolu işçi personelin askerlik borçlanması

Kamu kurum ve kuruluşlarında işçi olarak çalışanlar askerlik sürelerini borçlanıp ödemeleri halinde, belirle şartlarında gerçekleşmesi şartıyla, borçlanılıp ödedikleri askerlik süreleri kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaktadır.

Bu yazımızda kamu kurumlarında askerlik borçlanmasının kıdem tazminatı hesabında değerlendirilmesi için gerekli şartların neler olduğunu ele alacağız.      

Bilindiği üzere 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14 üncü maddesinde;

“… Bağlı bulundukları kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla;…

506 Sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle,…

İşçinin birinci bendin 4 üncü fıkrası hükmünden faydalanabilmesi için aylık veya toptan ödemeye hak kazanmış bulunduğunu ve kendisine aylık bağlanması veya toptan ödeme yapılması için yaşlılık sigortası bakımından bağlı bulunduğu kuruma veya sandığa müracaat etmiş olduğunu belgelemesi şarttır. İşçinin ölümü halinde bu şart aranmaz.” kuralına yer verilmiştir.

Askerlik borçlanmasının kıdem tazminatı hesabında değerlendirilmesi için öncelikle 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14 üncü maddesinde bulunan ve yukarıda açıklanan şartların gerçekleşmesi gerekecektir. Konuyla ilgili bir Yargıtay kararında;

“Borçlanılan muvazzaf askerlik hizmetinin kıdem tazminatı hesabında nazara alınabilmesi için, işçinin sözleşmesinin yaşlılık veya malullük aylığı ya da toptan ödeme almak amacıyla feshetmiş bulunması gerekir. Sair bir deyişle askerlik hizmeti kanunun anladığı anlamda, birleştirilmesi gereken hizmetlerden değildir.” Denilmektedir.

Peki bu şartların yanı sıra; tarafımıza gelen sorulardan derlediğimiz aşağıdaki özellikli durumlarda uygulama nasıl olmalıdır?

1- Kamu kurumlarında çalışmakta iken askerliğin yapılması,

2- Kamu kurumunda çalışmaya başlamadan askerlik görevinin yapılması,

3- Borçlanmanın kamu kurumlarında çalışmadan önce yapılıp ödenmesi,

4- Borçlanmanın kamu kurumunda çalışırken yapılıp çalışırken ödenmesi,

Öncelikle şunu belirtmenin faydalı olacağını değerlendiriyoruz…

Askerlik hizmetinin gerek kamuda çalışırken gerekse kamuya girmeden önce yapılmış olmasının bir önemi bulunmamaktadır.

Bu konu ile ilgili yargı kararlarında;

“Davacı daha önce borçlandığı askerlik süresinin de kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması gerektiğinden söz ederek fark tazminat isteğinde bulunmaktadır. Mahkemece askerlik hizmetinin işe girmeden önce gerçekleştiği gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. Dairemizin YHGK’nun denetiminden de geçen kararlılık kazanmış uygulamasına göre muvazzaf askerlik hizmetinin hizmet aktinin kurulmasından önce ya da sonra gerçekleşmiş olmasının borçlanılan askerlik hizmetinin kıdem tazminatının hesabında dikkate alınması açısından bir etkisi olamaz. Yeter ki son işvereninin Kamu Kurumu niteliğinde bulunduğu anlaşılsın.” Kuralına yer verilmiştir.

Askerlik borçlanma talebi kamu kurumunda çalışmadan yapılması durumunda nasıl bir uygulama yapılmalıdır?

Bu konu ile ilgili yargı kararında özetle;

Kamu kurum ve kuruluşlarından emekli olan işçinin muvazzaf askerlikte ve yedek subay okulunda geçen sürelerinin sigortalı, dolayısı ile kıdem tazminatı hesabına dahil edilebilmesi için işçinin çalışırken borçlanma talebini yapmış olması gerekir. Bu konudaki içtihadı birleştirme kararında da bu husus açıklığa kavuşturulmuştur.” Kuralına yer verilmiştir.

Bu kararda en dikkat çeken ifade ise “işçinin çalışırken borçlanma talebini yapmış olması gerekir.” İfadesidir. Burada geçen çalışırken ifadesi birçok yargı içtihatlarında yer almaktadır.

Peki yüksek yargı çalışırken ifadesinde neyi kastetmektedir. Kamu kurumlarında çalışmayı mı, yoksa kamu-özel ayrımı yapılmaksızın 506 sayılı veya 5510 sayılı Kanuna göre sigortalı olarak çalışmayı mı kastetmektedir.

Dikkatlerin toplandığı alan tamda burasıdır. Çünkü genel kanı askerliğin kamuda çalışırken borçlanıp yine kamuda çalışırken ödemesi yönündedir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ile 10. Hukuk Dairesi kararları ve ayrıca 10. Hukuk Dairesi’nin kendi kararları arasında içtihat aykırılığı bulunması nedeniyle Yargıtay Büyük Genel Kurulu 15.04.1985 tarihinde konuyu değerlendirmiş sonuç olarak;

“…506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasasına göre, sigortalı sayılanların, bu Yasanın 2422 sayılı Yasanın 6. maddesiyle değişik 60/F maddesi uyarınca er olarak silahaltında geçen süreleri ile Yedek Subay Okulunda geçen sürelerini borçlanabilmeleri için, istek tarihinde 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasasına tabi bir işte çalışır durumda olmaları gerektiğine, bu niteliğe haiz bulunmayanların ve ölümleri halinde hak sahiplerinin askerlik borçlanması isteminde bulunamayacaklarına, 8.2.1985 tarihli toplantıda yapılan birinci oylamada gerekli 2/3 çoğunluk sağlanamadığından, 4.3.1985 tarihli ikinci toplantıdaki oylamada mevcudun 2/3 çoğunluğuyla; sigortalının askerlikte geçen sürelerini borçlanmak için Kuruma başvurmadan önce ve sigortalı işte çalışırken ölmesi halinde hak sahiplerinin askerlik borçlanmasından yararlanabileceklerine ise, 8.2.1985 tarihli birinci ve 4.3.1985 tarihli ikinci oylamada gerekli 2/3 çoğunluk sağlanamadığından, 15.4.1985 tarihli üçüncü toplantıda mevcudun salt çoğunluğuyla karar verildi.” şeklinde kararını açıklamıştır.  

Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 15.04.1985 tarihinde vermiş olduğu kararda askerlik borçlanması yapacak kişilerin 506 (mülga) (5510 41-b)  sayılı Sosyal Sigortalar Yasasına tabi bir işte çalışır durumda olmaları gerektiğine, şeklinde verilen kararında kamu veya özel sektör ayrımı yapılmamıştır.

Sonuç ve Değerlendirme

Askerlik borçlanmasının kıdem tazminatı hesabında değerlendirilmesi için;

1- Askerlik hizmetinin kamu kurumlarında işe girmeden veya işe girdikten sonra olmasının önemi bulunmamaktadır.

2- Borçlanmanın sigortalı olarak çalışmakta iken yapılması gerekir.

3- Borçlanmanın kamuda çalışırken veya özel sektörde çalışırken yapılmasının önemi yoktur.

4- İşçinin iş akdinin yaşlılık veya malullük aylığı ya da toptan ödeme almak amacıyla feshetmiş bulunması gerekir.

5- İşçinin çalışırken ölümü halinde sosyal güvenlik kuruluşuna başvurma şartının aranmayacağı yönündeki kanuni düzenlemeler karşısında, ölüm halinde aranacak koşul; “hak kazanma” olgusunun olduğu açıktır. Bu gibi durumlarda ise, ölüm aylığına ve toptan ödemeye hak kazanma durumuna bakarak askerlik borçlanması kıdem tazminatı hesabına dahil edilebilecektir.

6- Borçlanma tutarının iş akdinin feshinden önce ödenmesi gerekir.

7- İş akdinin sona ermesinde son çalıştığı kurumun kamu kurumu olması gerekmektedir.

Takdir okuyucunundur…

Mehmet YURDCU

Tavşanlı Belediyesi  / Kütahya

Yazarın Tüm Yazıları İçin Tıklayın…


www.iscimemur.net Whatsapp kanalımız yayında. Kanalımızı Whatsapp üzerinden takip ederek paylaşımlarımıza anında ulaşabilirsiniz.

Kanal yöneticileri de dahil hiçbir takipçi numaranızı veya kimliğinizi görüntüleyemez.

Whatsapp Kanalımıza katılmak için tıklayın…


Telegram kanalımıza katılmak için tıklayın >> t.me/iscimemurnet


iscimemur.net’i twitter da takip etmek ister misiniz? Tıklayın

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.