Mevzuata aykırı olarak uygulanan SDS aidatı kesintilerinin gelir vergisi matrahından indirilmesi
Kamu Kurum Ve Kuruluşlarında istihdam edilen çeşitli statülerde çalışanların genelini veya belli bir kısmana özel mali haklar verilebilmektedir. Belediye ve özel idare çalışanlarına ödenen sosyal denge tazminatı buna örnek gösterilebilir.
Bu kapsamda; belediye çalışanlarına 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun Mahalli idarelerde sözleşme imzalanması başlıklı 32 nci maddesi ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 15 inci maddesi hükümleri çerçevesinde (belirli şartlar dâhilinde) sosyal denge tazminatı adı altında özel bir ödeme yapılabilmektedir.
Sosyal denge tazminatı ödemeleri, toplu sözleşmede (Yürürlükte olan sözleşme 7. Dönem Toplu Sözleşmedir.) belirlenen tavan tutarı geçmemek üzere ve 4688 sayılı Kanunda öngörülen hükümler çerçevesinde, ilgili belediye veya il özel idaresi ile o kurumda en çok üyeye sahip kamu görevlileri sendikası arasında yapılacak sözleşmeyle belirlenmektedir.
Ayrıca 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun Üyelik ödentisi başlıklı 25 inci maddesinde;
“… Aylık üyelik ödenti tutarı; kamu görevlisinin kadro ya da pozisyonuna bağlı ve her ay mutat olarak ödenmekte olan damga vergisine tabi aylık brüt gelirleri toplamına, sendika tüzüğünde belirtilen oran uygulanmak suretiyle hesaplanır. Ödenti tutarı, 15 inci derecenin birinci kademesinden aylık alan Devlet memurunun damga vergisine tabi brüt gelirleri toplamının binde dördünden az, otuzda birinden fazla olamaz.
Sendika tüzüğüne, üyelik ödentisi dışında her ne ad altında olursa olsun, üyelerden başka bir kesinti yapılmasını öngören hükümler konulamaz.” Hükmü yer almaktadır.
Buradan anlaşılan şudur;
Sendika üyesi personelden üyelik ödentisi olarak kesilecek tutarın alt ve üst limiti Kanunla belirlenmiş olmakla birlikte kesilecek tutarın miktarı ilgili sendikanın tüzüğüne bırakılmıştır. Sendikalar ise üyelik ödentisi dışında bir kesintiyi tüzüklerine koyamazlar.
Fakat bazı sendikalar, idare ile yaptıkları sosyal denge tazminatı sözleşmelerine bu hükme aykırı olarak “SDS aidatı kesintisi” adı altında bir kesinti kalemi koymaktadırlar.
Bu düzenleme yıllar itibariyle yapılan Yerel Yönetim Hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşmenin Sosyal Denge Tazminatı başlıklı birinci maddesinde yer alan;
“… Sosyal denge sözleşmesinin taraf sendikası, üyesi olmayan kamu görevlilerinden, aynı unvanlı üyesinden aldığı aidatın iki katına kadar sosyal denge sözleşmesi aidatı alabilir. Bu aidatı ödeyen kamu görevlileri, söz konusu sözleşmeden aynı usul ve esaslar dahilinde yararlanır.” Hükmüne göre yapılmaktaydı.
Fakat bu uygulamayla ilgili olarak gerek Danıştay ve Yargıtay Dairelerince verilen kararlarda gerekse uygulamayı yönlendiren kamu kurumlarınca verilen görüşlerde söz konusu kesintinin yasal olmadığı belirtilmiştir.
Kaldı ki daha önceki toplu sözleşmede yer alan “… Sosyal denge sözleşmesinin taraf sendikası, üyesi olmayan kamu görevlilerinden, aynı unvanlı üyesinden aldığı aidatın iki katına kadar sosyal denge sözleşmesi aidatı alabilir. Bu aidatı ödeyen kamu görevlileri, söz konusu sözleşmeden aynı usul ve esaslar dahilinde yararlanır.” metni 2024 – 2025 yıllarını kapsayan Yerel Yönetim Hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşmenin Sosyal Denge Tazminatı başlıklı 1 inci maddesi metninde çıkartılmıştır.
Aslında bu konu ile ilgili internet sitelerinde birçok haber yer almaktadır. Bu yazımızda her ne kadar sendika üyelik ödentisi dışında yapılan bu kesintinin yasal olmadığı hususuna yer verilmişse de unutulan bir husus olduğunu değerlendirdiğimiz farklı bir konuyu ele almaya çalışacağız.
Bilindiği üzere 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun Gerçek ücretler başlıklı 63 üncü maddesinde “Çalışanlar tarafından ilgili kanunlarına göre, sendikalara ödenen aidatlar (Şu kadar ki, aidatın ödendiğinin tevsik edilmesi şarttır.)” hükmü yer almaktadır.
Buna bağlı olarak, sendika üyeliği nedeniyle çalışanlardan kesilen üyelik aidatı tutarı yukarıda bahsi geçen maddeye istinaden çalışanın ücretinin gerçek safi değerinden düşülmektedir.
Bu hüküm 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun Üyelik ödentisi başlıklı 25 inci maddesine istinaden çalışanlardan kesilen sendika üyelik ödentisiyle ilgilidir.
Dolayısıyla kanunun emredici hükmüne istinaden yapılan sözleşmelere, mevzuatta yeri olmamasına rağmen yine de sosyal denge aidatı kesintisi adı altında kesinti koyanların bu kesinti tutarını çalışanların gelir vergisi matrahından düşürmemeleri gerekmektedir.
Kesilen SDS aidatı tutarları her ne kadar sendikalara gönderiliyor olsa bile bu kesintiler 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun 63 üncü maddesi kapsamında değerlendirilemez. Dolayısıyla söz konusu kesintilerin ilgilinin gelir vergisi matrahından indirilmesi kamu zararı olacaktır.
Takdir okuyucunundur…
Mehmet YURDCU
Tavşanlı Belediyesi / Kütahya
Yazarın Tüm Yazıları İçin Tıklayın…
www.iscimemur.net Whatsapp kanalımız yayında. Kanalımızı Whatsapp üzerinden takip ederek paylaşımlarımıza anında ulaşabilirsiniz.
Kanal yöneticileri de dahil hiçbir takipçi numaranızı veya kimliğinizi görüntüleyemez.
Whatsapp Kanalımıza katılmak için tıklayın…
Telegram kanalımıza katılmak için tıklayın >> t.me/iscimemurnet
iscimemur.net’i twitter da takip etmek ister misiniz? Tıklayın