Sayıştay Kararlarının Uygulanmasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Kamu kurumlarının harcamalarını denetleyen Sayıştay tarafından bazı usulsüz-yersiz harcamalar, alacak veya kesintilerdeki hatalar tespit edilerek harcama yetkililerine, gerçekleştirme görevlilerine veya ilgililerine, Sayıştay Daire kararı ile, borç çıkarılmaktadır. Daire kararına itiraz edilmesi durumunda karar temyiz kuruluna giderken temyiz kurulunda onaylanan ise kesinleşmektedir.
Tarafımıza gelen sorulardan Sayıştay’ca çıkarılan borçların tahsili-infazı hakkında tereddütler yaşandığı anlaşılmaktadır.
Sayıştay kararlarının İnfazı
6085 sayılı Sayıştay Kanununun 53 üncü maddesinde belirtildiği üzere yasal faiz uygulanarak, İcra iflas Kanunu hükümlerine göre tahsilat yapılacaktır. Fakat İcra İflas Kanunu’na geçilmeden önce “Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Yönetmeliği” ’ne göre hareket edilmelidir.
İdare öncelikle borç çıkarılan memura durumu tebliğ etmeli, borcu ödemesini istemelidir. Borçlu bu borcu yönetmeliğin 13 üncü maddesinde belirtildiği üzere rızaen sulh yolu ile ödemeyi kabul etmesi durumunda borç yasal faizi ile birlikte tahsil edilecektir.
Yönetmeliğin aynı maddesinin 3 ve 4 üncü fıkralarına istinaden aylıklardan kesilerek de tahsilat yapılabilir. Tahsilat miktarı net aylığın ¼ ünden az ve 1/3 ünden çok olamaz.
Yalnız burada unutulmaması gereken faizi ile anaparanın eşit olarak tahsil edilmesi gerektiğidir. İlave olarak şunu da söylemek gerekir ki; Sayıştay’ca fazla ödendiği tespit edilen tutardan eğer vergi kesilmişse kesilen vergi düşüldükten sonra kalan rakama faiz uygulanacaktır.
Vergi için gelir idaresi ile mahsuplaşma yapılmalıdır.
Örnek vermek gerekirse;
2018 yılında tavanı aşan sosyal denge ödemesi yapılması sebebiyle Yazı İşleri Müdürü Selim Beye harcama yetkilisi sıfatı ile 150.000 TL borç çıkarılmıştır. Temyiz kuruluda bu kararı onamıştır. İlk Daire kararı 14.06.2020 tarihlidir.
150.000 TL borç 20 çalışana yapılan sosyal denge ödemesinden kaynaklanmaktadır. Çalışanlardan bu paranın tahsili yoluna gidilmiş, kişi başı 7.500 TL brüt ödeme çıkarılmıştır.
7.500 TL fazla sosyal denge tazminatı alan Selim Beyin 2018 yılı sonunda kümülatif vergi matrahı 49.000 TL’dir.
2018 yılı gelir vergisi dilimi 14.800 TL’ye kadar %15, 34.000 TL’ye kadar %20 ve 80.000 TL’ye kadar da %27’dir. Geçmişten günümüze gelir vergisi dilimlerini görmek için tıklayın…
Selim Beyden 2018 yılında fazla ödenen sosyal denge tazminatıyla birlikte;
14.800 X 0,15= 2.220
34000-14800= 19.200 X 0,20= 3.840
49000 – 34000= 15.000 X 0,27 = 4.050 TL
Olmak üzere toplam 10.110 TL gelir vergisi kesilmiştir.
Fazla ödenen sosyal denge tazminatı nedeniyle Sayıştay’ca çıkartılan 7.500 TL borun yıl içinde kesilen gelir vergisinden mahsup edilmesi gerekir. Selim Bey’e fazla sosyal denge ödemesi yapılmamış olsaydı adı geçenin 2018 yılı kümülatif vergi matrahı 49.000 – 7.500= 41.500 TL olacaktı.
Yani Selim Beyden;
14.800 X 0,15= 2.220
34000-14800= 19.200 X 0,20= 3.840
41500 – 34000= 7.500 X 0,27= 2.025 TL olmak üzere toplam 8.085 TL gelir vergisi kesilecekti. Bu durumda 10.110 – 8.085 = 2.025 TL fazla gelir vergisi kesildiği anlaşılmaktadır.
Damga vergisi içinde binde 7,59 kesinti yapılmış olup kesinti tutarı 7.500 X 0,00759 = 56,93 TL’dir.
O halde Sayıştay tarafından tahsil edilmesi gereken borç miktarı 7.500 – 2025 – 56,93 = 5.418,07 TL olacaktır.
Vergi ile ilgili işlemler ise Gelir idaresi Başkanlığı ile düzeltme beyanı şeklinde veya yazışmayla yapılabilmektedir.
14.06.2020 tarihli Sayıştay daire kararı ile belirlenen 7500 TL borç miktarı, ilgili gelir ve damga vergisi düşüldükten sonra, 5418,07 TL’ye gerilemiştir. Tahsil aşamasına geçildiğinde faiz uygulaması 5418,07 TL üzerinden yapılacaktır.
Borcun 15.08.2022 tarihinde tahsil edilmesi halinde;
Yıllık yasal faiz %9 olup aylık %0,75 dur. O halde faiz süresi iki yıl iki aydır. Faiz oranı da 9 + 9 + 0,75 + 0,75 = 19,50 olacaktır.
Şu durumda Selim Bey’den 5418,07 X 0,1950 = 1056,52 TL faiz olmak üzere toplam 5418,07 + 1056,52 = 6474,59 TL tahsil edilmesi gerekmektedir.
Selim Bey her ay maaşından kesilmek üzere taksitli ödemeyi talep ederse bu durumda da faiz ve anaparanın eşit olarak tahsil edilmesi gerekir. Her ne kadar Borçlar Kanunu gereği önce faizin alınması gerekse de, burada her ikisi eşit alınmalıdır. Faize faiz uygulaması gibi bir şeyde söz konusu değildir.
Pek karşılaşılan bir durum olmasa da eğer Selim Bey rızaen borcu ödemeyi kabul etmezse bu durumda yapılacak işlem nedir?
Eğer Selim Bey rızaen borcu ödemeyi kabul etmezse bu kez yönetmeliğin 15 inci maddesine istinaden İcra İflas Kanunu hükümlerine göre hareket edilerek icra yoluyla borç tahsil edilecektir.
Çok karşılaşılan ve memur çalışanların aleyhine bir durum olduğundan dolayı benim bu yazıda asıl belirtmek istediğim şey ilgili borca isabet eden gelir ve damga vergisi tutarlarının brüt borç miktarından düşülmesi gerektiğidir.
Kolaylıklar dilerim.
Selim SALTAN
⇒Selim SALTAN’ın Tüm Yazıları İçin Tıklayın…
⇒ iscimemur.net’i twitter da takip etmek ister misiniz? Tıklayın