Sayıştay 6. Dairesi 8 Şubat 2022 tutanak tarihli ve 434 ilam, 847 karar nolu kararında Belediye personelinin hatalı işleminden dolayı idarenin ödediği tazminat ve mahkeme masraflarının sorumlu personele rücu edilmesi gerektiği yönünde karar verdi. Kararda, söz konusu tutarların rücu edilmemesi durumundaysa kamu zararına sebebiyet verilmiş olunacağı belirtildi. Karar şu şekilde…
Tazminat ve Mahkeme Masraflarının Sorumlu Personele Rücu Edilmemesi
…. tarih ve …. sayılı İlamın ….’inci maddesi ile hüküm dışı bırakılmasına karar verilen konunun 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 50’nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü gereğince görüşülmesinin devamına karar verildi.
Anılan İlamın ….’inci maddesiyle;
Belediye personeli tarafından hatalı inşaat ruhsatı verilmesi nedeniyle inşaat sahibinin uğradığı ve idare mahkemesi tarafından belirlenen zararın idare tarafından ödenmesi gerektiği, ancak idarenin tazminat olarak ödediği bedelin de Kanun ve Yönetmelik hükümleri gereğince sorumluluğu olan kişilerden tahsil edilmesi gerekeceği, mahkeme kararı ile belirlenen ve belediye bütçesinde giderleştirilen tazminat ve mahkeme masraflarının sorumluluğu bulunan personele rücu edilmemesi durumunda ise kamu zararına sebebiyet verilmiş olacağı,
Ancak İdare Mahkemesi tarafından belirlenen tazminat miktarının …. Belediyesince temyiz edilmek suretiyle bozulmuş olduğundan kamu zararının kesinleşmediği, bu nedenle kesinleşen mahkeme kararının Sayıştay Başkanlığına gönderilmesi üzerine Denetçisi tarafından düzenlenecek ek raporun Dairemize intikaline değin konunun hüküm dışı bırakılmasına karar verilmişti.
Bu defa konuya ilişkin düzenlenen …. tarihli Ek Rapor ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
…. Belediyesi mücavir alan sınırları içerisinde …. ada …. nolu parselde bulunan arsada inşaat yapımı için düzenlenip onaylanan inşaat ruhsatının daha sonradan hatalı olduğunun anlaşılması üzerine ruhsatın iptal edilmesi; ancak hatalı ruhsata göre yapımı devam eden inşaatın yıktırılması nedeniyle inşaat sahibi tarafından idare mahkemesinde açılan dava neticesinde idarenin tazminat ödemesi ve ödenen bu tazminatın da sorumluluğu bulunan belediye personeline rücu edilmemesi sonucu kamu zararına neden olunduğu iddiasına ilişkin olarak;
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 12’nci maddesinde, “Devlet memurları, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek ve kendilerine teslim edilen Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almak zorundadırlar.
Devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden ödenmesi esastır.
Zararların ödettirilmesinde bu konudaki genel hükümler uygulanır….”,
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 71’inci maddesinde, “Kamu zararı; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır…”,
Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 6’ncı maddesinde, “Kamu zararının belirlenmesinde; …
g) Kamu idaresinin yükümlülüklerinin mevzuatına uygun bir şekilde yerine getirilmemesi nedeniyle kamu idaresine faiz, tazminat, gecikme zammı, para cezası gibi ek malî külfet getirilmesi,
… esas alınır.”,
Devlete ve Kişilere Memurlarca Verilen Zararların Nevi ve Miktarlarının Tespiti, Takibi, Amirlerinin Sorumlulukları, Yapılacak Diğer İşlemler Hakkında Yönetmelik’in 10’uncu maddesinde, “Zararı veren memurun amirleri, zararın vukubulduğu tarihi izleyen 3 gün içinde zararın konusu ile memurun sorumluluğunu belirten tüm bilgi ve belgeleri, o kurum ve kuruluşun en üst yöneticisine iletirler. En üst yöneticiler bilgi ve belgelerin kendilerine intikal ettiği tarihi izleyen 10 gün içinde bu yönetmeliğin 7 nci maddesinde belirtilen usul ve esaslar uyarınca zarar miktarını tesbit ettirirler.
Zarar miktarının bu yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen miktarı geçmediği hallerde, zararlarla ilgili belgeler en üst yöneticiler tarafından karar verilmek üzere ilgili disiplin amirine, gerektiğinde yetkili disiplin kuruluna gönderilir. Ayrıca zarar veren memurdan ödemeyi kabul edip etmediği hususunda yazılı beyanda bulunması istenir. Bu işlemler en geç 10 gün içinde tamamlanır.
Yukarıdaki fıkra kapsamına giren miktardaki zararları ödemeyi kabul eden memurlar hakkında düzenlenen dosya disiplin amiri veya yetkili disiplin kurulunca dosyanın intikalini izleyen 10 gün içinde incelenip karara bağlanır. Kararda aylıklardan yapılacak kesinti miktarı ve taksit sayısı belli edilir.
İdareye verdikleri zararı ödemeyi kabul etmeyen memurlar hakkında genel hükümlere göre takibat yapılmak ve dava açılmak üzere zarara ait bütün bilgi ve belgeler kurum ve kuruluşun en üst yöneticilerince konuyla ilgili mercilere gönderilir.”,
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 38’inci maddesinde, “Belediye başkanının görev ve yetkileri şunlardır:
a) Belediye teşkilâtının en üst amiri olarak belediye teşkilâtını sevk ve idare etmek, belediyenin hak ve menfaatlerini korumak. …
c) Belediyeyi Devlet dairelerinde ve törenlerde, davacı veya davalı olarak da yargı yerlerinde temsil etmek veya vekil tayin etmek. …”,
hükümleri yer almaktadır.
Belediye personeli tarafından hatalı inşaat ruhsatı verilmesi nedeniyle inşaat sahibinin uğradığı ve idare mahkemesi tarafından belirlenen zararın idare tarafından ödenmesi gerekmektedir. Ancak idarenin tazminat olarak ödediği bedel ile mahkeme masraflarının da yukarıya alınan mevzuat hükümleri gereğince sorumluluğu olan kişilere rücu edilmesi gerekmektedir. Mahkeme kararı ile belirlenen ve belediye bütçesinde giderleştirilen tazminat ve mahkeme masraflarının sorumluluğu bulunan personele rücu edilmemesi durumunda ise kamu zararına sebebiyet verilmiş olunacaktır.
İdare tarafından gönderilen bilgi ve belgelerden, …. ….’uncu İdare Mahkemesinin …. tarihli ve E:…., K:…. sayılı Kararında yer alan tazminat tutarlarına göre belirtilen ödemelere bağlı olarak kesinleşen kamu zararı tutarının …. TL olduğu, eski Belediye Başkan Vekili …., eski İmar İşleri Müdürü …. ve Mühendis ….’den …. TL’nin tahsil edilmesi amacıyla …. Asliye Hukuk Mahkemesinde …. tarihinde rücu davası açıldığı ve yargılama sürecinin devam ettiği görülmüştür.
Bu nedenle;
…. tarih ve …. sayılı İlamın ….’inci maddesiyle verilen hüküm dışı kararının kaldırılmasına,
Sorgu konusu edilen husus hakkında sorumlulara rücu davası açılarak gerekli takibat da yapıldığından konu hakkında ilişilecek husus bulunmadığına,
6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 55’inci maddesi uyarınca işbu Ek İlamın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içerisinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.