Türkiye’de belediye yönetimi, belediye yönetiminin ortaya çıkışı ve gelişimi

Türkiye’de belediye yönetimi, belediye yönetiminin ortaya çıkışı ve gelişimi
Yayınlama: 20.06.2022
A+
A-

Türkiye’de Belediye Yönetimi, Belediye Yönetiminin Ortaya Çıkışı ve Gelişimi

Ülkemizdeki belediye yönetimi ilk defa 1854 yılında İstanbul’da kurulmuş ve daha sonra 1930 yılında 1580 sayılı Kanunla yeni bir düzenleme yapılmıştır. Bu Kanun 2005 yılına kadar yürürlükte kalmış ve yerini 5393 sayılı Belediye Kanununa bırakmıştır. Belediyeler kendi aralarında büyükşehir belediyesi, büyükşehir ilçe belediyesi, il belediyesi, ilçe belediyesi ve belde belediyesi olmak üzere beş kısma ayrılmaktadır. Belde belediyesi, il ve ilçe olmayan yerlerin belediyelerine verilen genel isimdir. Büyükşehir ve büyükşehir ilçe belediyeleri için 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, diğer belediyeler için ise 5393 sayılı Belediye Kanunu temel kanundur.

Belediye, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 3’ncü maddesinin (a) bendinde “ Belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisini … ifade eder.” şeklinde tanımlanmaktadır.

Belediyenin Organları Nelerdir?

Belediyenin üç temel organı bulunmaktadır. Bunlar 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 3’ncü maddesinde belediye meclisi, belediye encümeni ve belediye başkanı; 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 3’ncü maddesinde ise büyükşehir belediye meclisi, büyükşehir belediye encümeni ve büyükşehir belediye başkanı şeklinde açıklanmıştır.

Belediye organlarının seçim, görev, yetki ve sorumlulukları ile birbirleriyle olan ilişkileri başta belediye kanunları olmak üzere birçok mevzuat ile belirlenmiştir.


Belediye meclislerince aylara göre karara bağlanması gereken iş ve işlemler neler? Tıklayın


Belediyeciliğin Tarihi

Belediyeciliğin ülkemizdeki gelişimini ve tarihini Osmanlı Dönemi ve Cumhuriyet Dönemi olmak üzere iki ayrı başlıkta inceleyelim.

Osmanlı Dönemi

Ülkemizde yerel yönetimler, 19. Yüzyıldaki Tanzimat ve Islahat hareketlerinin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. (Tarkan, 2005:257) 1850’li yıllara kadar Osmanlı devletinde bir belediye örgütlenmesi mevcut değildi. Bu döneme kadar beledi hizmetler çeşitli kurum, kuruluş ve yerel halkın eliyle gördürülüyordu. (Görmez,1997:87)

Dünyadaki gelişmeler, mevcut şehir yapılarının değişmesi, ortaya yeni ihtiyaçların çıkması, modern belediye teşkilâtının kurulmasını zorunlu hale getirdi. Böylece 13 Haziran 1854’te İstanbul Şehremâneti ilk kurulan yerel yönetim örgütü oldu. Aynı nizamnameyle Şehremaneti’ne bağlı olarak on iki üye, bunların yanı sıra, meclise başkanlık edecek olan Şehremini ve onun iki muavininden (toplam on beş üye) oluşan Şehir Meclisi de kuruldu. Kurulan şehir Meclisi’nin üyeleri, Meclis-i Vâlâ’nın kararı ve Padişahın onayı ile seçilecekti. Meclis ise haftada iki kere toplanacak ve üyelerin dörtte biri her yıl kur’a ile yenilenecekti. (Bozkurt, 2007;21). İlk belediye örgütü kurulmasına rağmen bu örgüt gerek yönetsel ve gerekse mali özerkliğe sahip değildi. (Görmez, 1997:88)

1857 yıllında azınlıkların yoğun yaşadığı Galata ve Beyoğlu bölgesinde yerel hizmetleri yerine getirmek üzere Türk Belediyeciliğinde önemli bir yere sahip olan ve Paris Belediyesi örnek alınarak Altıncı Daire-i Belediye kuruldu. Bu belediye özel gelir kaynaklarına sahip ve ayrı personeli olan bir örgüttü. Ancak bu belediyenin de başkan ve meclis üyeleri seçilerek değil de atanarak iş başına gelmekteydiler. Altıncı Daire-i Belediye ile tecrübe edilen yeni belediye sistemi 1868 yılında bütün İstanbul’da uygulanmak istendi. Bu kapsamda birkaç yıl içerisinde on dört daireli İstanbul Şehremaneti çalışmalarına başladı. 1868 Nizamnamesine göre kurulacak on dört belediye dairesinde halk tarafından seçilecek 8-12 üyeden oluşan bir belediye meclisi bulunacaktı. Bu dairelerin başkanları ve üç üyesi Şehremaneti’ne gönderilecek ve elli altı kişiden oluşan “Cemaati Umumiye” kurulacaktı fakat bu örgüt 1876 yılına kadar kurulamadı. (Görmez,1997:90)

1876 yılında yayınlanan Vilayet Belediye Kanunu’na göre kent ve kasabalarda belediye meclisi kurulacaktır. Bu kanuna göre meclis tüzel kişiliğe sahip olup, kentin imar, su, itfaiye gibi önemli işler bu tüzel kişiliğe bırakılmıştır. 1876 Belediye Kanunu ilk defa tek dereceli seçimi getirmesi açısında önemli bir kanundur. Söz konusu belediye kanunu istisnalar dışında, 1930 yılına kadar yürürlükte kalmıştır. (Görmez,1997:93)

Cumhuriyet Dönemi

Belediyelerin ortaya çıkışı ile birlikte belli zamanlarda yapılan düzenlemelerle bu idareler, hızlı bir değişim ve gelişim göstermiş, 1930 yılında çıkarılan 1580 sayılı Belediye Kanunu ile Belediyelerin, kuruluş görev ve yetkileri ile mali olanakları ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. (Selçuk, 2004:34) 1580 sayılı Kanun belediyenin organlarını; belediye meclisi, belediye encümeni ve belediye başkanı olarak düzenlemiş ve encümen için atanmışlar ve seçilmişlerden oluşan bir yapı öngörmüştür.

Belediye başkanı ilk dönemler meclis üyeleri arasında seçilmekte iken 1960 sonrası yapılan değişikliklerle doğrudan seçilmeye başlanmıştır. (Azaklı ve Özgür, 2005) Ancak, süreç içerisinde dünyada ve ülkemizde meydana gelen değişim bu yasanın da günün şartlarına uydurulması ihtiyacını ortaya çıkmıştır. Bu hususta 1984 yılında hızlı kentleşme ve yoğun göç olgusunun bir sonucu olarak 3030 sayılı yasa ile Büyükşehir belediyeleri oluşturulmuş ve 2000’li yılların ilk yıllarında başlatılan kamu yönetimini yeniden yapılandırma çalışmaları kapsamında da yerel yönetim kuruluşlarının yeniden düzenlenmesi gündeme gelmiştir. Bu kapsamda “Mahalli İdareler Reformu” başlatılmış olup bu reform kapsamında 2004 ve 2005 yıllarında belediyelere ilişkin olarak 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ve 5393 sayılı Belediye Kanunu çıkarılmıştır.

5393 sayılı Kanunda belediye, belde sakinlerinin mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idari ve mali özerkliğe sahip kamu tüzel kişisini,

Belediye organları da belediye meclisi, belediye encümeni ve belediye başkanını ifade etmektedir. Yani söz konusu belediye kanunu ile Belediye organlarının meclis encümen ve başkandan oluşan geleneksel üçlü yapısı korunmuştur.

Medeni YALÇIN

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi


KAYNAKLAR

AZAKLI, Sedat ve Hüseyin ÖZGÜR (2005), Belediye Organları ve Organlar Arası İlişkiler: Başkan, Meclis ve Encümen, Nobel Yayın Dağıtım, s. 297–319, Ankara.

BOZKURT, Nurgül(2007), İbrahim Hakkı (Paşa)’ nın 1877 Tarihli Dersa‘Âdet Belediye Kanunu’na Dâir Lâyihası, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı 18, Ağustos.

GÖRMEZ, Kemal (1997), Yerel Demokrasi ve Türkiye, Vadi Yayınları, s.81-97, Ankara

TARKAN, Oktay (2005), Osmanlı Belediye Tarihi Araştırmaları ve Kaynak Malzeme Üzerine Notlar, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, Cilt 3, Sayı 6, s.257-281.


⇒ Memur Maaşı Hesaplama Programımız için Tıklayın


⇒ Sözleşmeli Personel Maaşı Hesaplama Programımız İçin Tıklayın


⇒ Deneme Sınavlarına Katılmak İçin Tıklayın


⇒ iscimemur.net’i twitter da takip etmek ister misiniz? Tıklayın

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.