Yıllık izin süresi içinde kalan idari izinler memur veya sözleşmeli personelin yıllık izninden düşülür mü?
İnsan gerek kendisi gerekse bakmakla yükümlü olduğu ailesinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere çalışma hayatının içerisinde yer alır ve kendisine tevdi edilen görevleri belirli kurallar dairesinde yürütür. Yürütülen faaliyetler neticesinde de elbette ki insanların dinlenme ihtiyacı ortaya çıkacaktır.
Dinlenmek çalışanlar için ihtiyaç olduğu kadar aynı zamanda Anayasal bir hak olarak da Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Anayasasında yerini almıştır. Zira Anayasanın “Çalışma şartları ve dinlenme hakkı” başlıklı 50’nci maddesinde;
“…Dinlenmek çalışanların hakkıdır.
Ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir.”
hükmü yer almaktadır.
Bu nedenle kanun koyucu tarafından, çalışma şekli veya statüsüne göre farklılık göstermekle birlikte, çalışanların dinlenme ve izin haklarına ilişkin çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Bu hakların başında da izne ilişkin düzenlemeler gelmektedir.
Biz bu yazımızda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4’üncü maddesi kapsamında istihdam edilen memur ve sözleşmeli personelin kullanmış oldukları veya kullanacakları yıllık izin süreleri içerisinde kalan idari izinler ve Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun ile belirlenmiş günlerde nasıl uygulama yapılması gerektiğini değerlendireceğiz.
Bilindiği üzere 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Yıllık izin başlıklı 102’nci maddesinde;
“Devlet memurlarının yıllık izin süresi, hizmeti 1 yıldan on yıla kadar (On yıl dahil) olanlar için yirmi gün, hizmeti on yıldan fazla olanlar için 30 gündür. Zorunlu hallerde bu sürelere gidiş ve dönüş için en çok ikişer gün eklenebilir.”
denilmekte olup aynı Kanunun Yıllık izinlerin kullanışı başlıklı 103’üncü maddesinde ise;
“Yıllık izinler, amirin uygun bulacağı zamanlarda, toptan veya ihtiyaca göre kısım kısım kullanılabilir. Birbirini izliyen iki yılın izni bir arada verilebilir. Cari yıl ile bir önceki yıl hariç, önceki yıllara ait kullanılmayan izin hakları düşer.”
hükmü yer almaktadır. Madde metninden anlaşılacağı üzere bu izinler amirin uygun bulacağı zamanda kullanılabilmektedir.
Elbette izinlerle ilgili sorulabilecek yığınla soru vardır. Bu soruların tamamının Kanunda yer alan birkaç cümle ile cevaplanabilmesi mümkün değildir. Bu sebepledir ki hem uygulamada aksaklık yaşanmaması hem de uygulama birliğinin sağlanabilmesi için tereddütleri ortadan kaldırmaya yönelik bir takım yönetmelik, tebliğ v.s. gibi mevzuat kaynakları yayınlanmış veya uygulamayı doğru şekilde yönlendirmek üzere görüşler verilmiştir.
Bunlara mülga Devlet Personel Başkanlığı ile Maliye Bakanlığının verdiği muhtelif görüşleri örnek gösterebiliriz. Birçok farklı kurumca personel mevzuatı üzerine verilmiş görüşlere görüş arama sayfamız aracılığıyla kolayca ulaşabilirsiniz. Tıklayın…
Yine Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğlerinin bir kısmı da bu husustaki önemli kaynaklar olarak varlığını korumaktadır. Yürürlükte olan DMK Tebliğlerinin tamamını görmek için tıklayın…
Memurun kazanılmış hak aylığında değerlendirilen sürelerin yıllık izin hak ediş sürelerinde de dikkate alınması gerekti yönünde açıklamalar içeren ve halen uygulamanın da bu yönde olduğu 154 Seri no.lu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğini görmek için tıklayınız…
Memurların yıllık izin süresi içinde kalan idari izinler ile Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun kapsamındaki günlere ilişkin nasıl işlem tesis edilmelidir…
Yıllık İzin Kullanımları İle İlgili Örnekler ve Çözümleri:
Örnek 1: B Belediyesinde memur olarak çalışmakta olan Ebrar Hanım 16.05.2022 ile 20.05.2022 tarihleri arasında 5 gün izin kullanma isteğini amirine iletmiş amiri de bu izni uygun görerek çalışanın iznini onaylamıştır.
Dikkat edilirse belirtilen tarihler içerisinde “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” yer almaktadır. Bu durumda 5 günlük süre içerisinde kalan genel tatil günü izin süresine dahil edilerek memurun yıllık izin hak edişinden toplamda 5 gün mü, yoksa dahil edilmeyerek 4 gün mü düşülecektir.
Bu hususta 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve buna bağlı olarak çıkartılan mevzuat hükümleri içerisinde bir düzenleme bulunmamakla birlikte uygulamayı yönlendirmek adına mülga Devlet Personel Başkanlığınca verilen görüşler mevcuttur.
Çözüm 1: B belediyesinde çalışan Ebrar Hanımın izin talebinin 5 gün olmasına rağmen, Devlet Personel Başkanlığının ilgili görüşü doğrultusunda, Perşembe gününe denk gelen 19 Mayıs, çalışanın izin süresine dahil edilmeyecek dolayısıyla da ilgilinin yıllık izninden toplamda 4 gün düşülecektir.
Örnek 2: B Belediyesinde memur olarak çalışmakta olan Tahsin Bey 18.04.2022 ile 29.04.2022 tarihleri arasında 12 gün yıllık izin kullanma isteğini amirine iletmiş amiri de bu izni uygun görerek çalışanın iznini onaylamıştır.
Dikkat edilirse belirtilen tarih içerisinde “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” yer almaktadır. Bu durumda memurun izin tarihleri arasında kalan 23 Nisan genel tatil günü ilgilinin izin süresine dahil edilerek yıllık izninden toplamda 12 gün mü yoksa dahil edilmeyerek 11 gün mü düşülecektir.
Çözüm 2: 23 Nisan genel tatil günü Cumartesi gününe yani hafta sonuna denk geldiği için, bu gün Tahsin Beyin yıllık izninden sayılacak ve 12 günün tamamı adı geçenin yıllık izninden düşülecektir.
Dini Bayramlar Açısından;
Bilindiği üzere Ramazan Bayramı kanunda 3,5 gün olarak belirlenmiştir. Fakat Cumhuriyet, Ramazan ve Kurban Bayramı gibi Milli ve Dini Bayramlarda Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile kamu kurum ve kuruluşundaki bazı çalışanlar idari izinli sayılabilmektedir. Aşağıdaki 3 ve 4. örneklerde idari izin verilmesi veya verilmesi durumundaki hususular ayrı ayrı değerlendirilecektir.
Örnek 3: B Belediyesinde memur olarak çalışmakta olan Veli Bey bayramı evinde geçirmek istemektedir. Fakat memleketine gidecek en uygun uçak 28.04.2022 tarihi akşam 20.00’da olması ve halen Perşembe ile Cuma gününün idari izin olarak kesinleşmemesi nedeniyle 29.04.2022 ile 06.04.2022 tarihleri arasında 8 gün izin kullanmak isteğini amirine iletmiş amiri de bu izin talebini uygun görerek çalışanın iznini onaylamıştır.
Belirtilen tarih içerisinde;
01.05.2022 Pazar günü saat 13:00’ta başlayan Ramazan Bayramının yarım günü,
02.05.2022 Pazartesi günü Ramazan Bayramının 1. Günü,
03.05.2022 Salı günü Ramazan Bayramının 2. Günü,
04.05.2022 Çarşamba günü Ramazan Bayramının 3. Günü,
olmak üzere toplamda 3,5 gün Dini Bayram günü bulunmaktadır.
Bu durumda 8 günlük süre içerisine giren dini bayram günleri izin süresine dahil edilip memurun yıllık izninden 8 gün mü yoksa dahil edilmeyerek 4,5 gün mü düşülecektir.
Çözüm 3: B belediyesinde çalışan Veli Beyin izin talebi 8 gün olmasına rağmen Devlet Personel Başkanlığının yukarıda bahsi geçen görüşü doğrultusunda hafta sonuna denk gelen;
01.05.2022 Pazar günü saat 13:00 başlayan Ramazan Bayramının yarım günü çalışanın izin süresine dahil edilecektir.(Burada şunu belirtmekte fayda var ki kanun veya diğer mevzuat hükümleri arasında memur için saatlik veya yarım günlük izin gibi bir düzenleme yer almamaktadır. Dolayısıyla bu gibi durumlarda tam gün izin uygulanmalıdır.)
02.05.2022 Pazartesi günü (Ramazan Bayramının 1. Günü)
03.05.2022 Salı günü (Ramazan Bayramının 2. Günü)
Ve 04.05.2022 Çarşamba günü (Ramazan Bayramının 3. Günü)
Memurun izin süresine dahil edilmeyecektir.
Yani hafta sonuna denk gelen Ramazan Bayramının Arefe Günü Veli Beyin yıllık izin süresinden sayılırken diğer 3 gün ise Veli Beyin yıllık iznine dahil edilmeyecek, adı geçen memurun yıllık izninden sadece 5 gün düşülecektir.
Örnek 4: B Belediyesinde memur olarak çalışmakta olan Veli Bey bayramı evinde geçirmek istemektedir. Fakat memleketine gidecek en uygun uçak 28.04.2022 tarihi saat 20.00’da olması ve halen Perşembe ile Cuma gününün idari izin olarak kesinleşmemesi nedeniyle 29.04.2022 ile 06.04.2022 tarihleri arasında 8 gün izin kullanmak isteğini amirine iletmiş amiri de bu izin talebini uygun görerek çalışanın iznini onaylamıştır.
Fakat daha sonra Cumhurbaşkanlığı kararıyla Ramazan Bayramını takip eden Perşembe ve Cuma günlerinin idari tatil olması kararlaştırılmıştır.
Bu durumda nasıl işlem yapılacaktır…
Çözüm 4: B belediyesinde çalışan Veli Beyin izin talebinin 8 gün olmasına rağmen Devlet Personel Başkanlığının yukarıda bahsi geçen görüşü doğrultusunda ve 3’üncü örneğimizde belirtildiği üzere adı geçen memurun yıllık izninden yine toplam 5 gün düşülecektir.
Hafta içine denk gelen ve yıllık izin talebi tarihi itibariyle idari izin süreci henüz belli olmayan Perşembe ve Cuma günleri izin talep onayından sonraki bir tarihte idari izin sayılması nedeniyle, bu iki gün çalışanın birim amiri tarafından uygun görülen başka bir tarihte, yıllık izin süreleri ile ilişkilendirilmeksizin memura kullandırılacaktır.
Sözleşmeli personelin yıllık izin süresi içinde kalan idari izinler ile Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun kapsamındaki günlere ilişkin değerlendirmemiz…
Bilindiği üzere sözleşmeli personel Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar kapsamında çalışmakta olup esasların 1’inci maddesinde;
“Bu Esaslar, 14/07/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (B) fıkrası hükmü uyarınca kamu idare, kurum ve kuruluşlarında mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılan ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileri hakkında uygulanır.”
Denilmektedir.
Ayrıca aynı esasların 9’uncu maddesinde;
“217 sayılı Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinde belirtilen kurumlarda geçen hizmet süresi, bir yıldan on yıla kadar olan personele yirmi gün, on yıldan fazla olanlara otuz gün ücretli yıllık izin verilir. (Ek 2. cümle: 06.02.2021 – 3507 s. CB. Kararı/2. md.) Sözleşme döneminde kullanılmayan izinler, sözleşmenin devamı halinde müteakip sözleşme döneminde kullanılabilir. (Ek 2. cümle: 06.02.2021 – 3507 s. CB. Kararı/2. md.) Cari sözleşme dönemi ile bir önceki sözleşme dönemi hariç, önceki sözleşme dönemlerine ait kullanılamayan izin hakları düşer…”
Hükmü yer almaktadır.
Daha önceki bir yazımızda sözleşmeli personelin hastalık izin süresini 30 gün ile sınırlayan maddenin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda bu yönde bir kısıtlamanın olmaması nedeniyle, Danıştay 12.Dairesi tarafından iptal edildiğini anlatmıştık.
Söz konusu kararda;
-Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 128. maddesinde genel idare esaslarına göre yürütülen kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle yürütüleceği,
-Bir hiyerarşik normlar sistemi olan hukuk düzeninde alt düzeydeki normların, yürürlüklerini üst düzeydeki normlardan aldığı kuşkusuzdur. Normlar hiyerarşisinin en üstünde evrensel hukuk ilkeleri ve Anayasa bulunmakta ve daha sonra gelen kanunlar yürürlüğünü Anayasadan, tüzükler yürürlüğünü kanundan, yönetmelikler ise yürürlüğünü kanun ve tüzükten almaktadırlar. Bir normun kendisinden daha üst konumda bulunan ve dayanağını oluşturan bir norma aykırı veya bunu değiştirici nitelikte bir hüküm getirmesinin mümkün olmadığı,…
-657 sayılı Yasa’da yer alan ve farklı düzenlemeyi içeren hastalık iznine ilişkin hükme uyarlık bulunmadığının açık olduğu,
ifadelerine yer verilmiştir.
Her ne kadar Devlet Personel Başkanlığı tarafından verilen görüşte sadece memurlara atıf yapılmış olsa da, sözleşmeli personelinde kamu hizmeti görevlileri olması ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4’ünü maddesinin (B) bendine istinaden çalıştıkları göz önüne alındığında, bu çalışanlar içinde yukarıda belirtilen örnekler çerçevesinde işlem tesis edilmesi doğru olacaktır.
Mehmet YURDCU
Tavşanlı Belediyesi