‘’Parayla yetindi, telefonları çalmadı’’ İtirazına Yargıtay’dan emsal karar

‘’Parayla yetindi, telefonları çalmadı’’ İtirazına Yargıtay’dan emsal karar
Yayınlama: 24.09.2022
A+
A-

Bıçak Zoruyla 20 TL Gasp Etti 20 Yıl Hapis Cezası Aldı

Sokakta yürüyen çocuk yaştaki iki öğrencinin 20 lirasını bıçak zoruyla gasp eden sanık, yağma suçundan 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı. “20 lira ile yetindi, cep telefonlarını çalmadı” şeklinde yapılan itirazı değerlendiren Yargıtay Ceza Genel Kurulu, cezada indirim talebine karşı emsal bir karar verdi.

Sokakta karşılaştığı çocuk yaştaki iki öğrenciyi bıçak zoruyla tenha bir sokağa çeken şahıs, çocukların ceplerindeki 10’ar lirayı zorla aldı. Çocuklar karakola gidip şikâyetçi olunca soruşturma başlatıldı. Yapılan soruşturma sonrası şahıs hakkında 1. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Yargılama sonucunda sanığa yağma suçundan, gasp edilen her bir öğrenci için ayrı ayrı 10’ar yıl olmak üzere, toplamda 20 yıl hapis cezası verildi.

Cezaya İtiraz

Sanık avukatı ise, 20 yıl hapis cezası karşısında cezayı temyiz etti. Temyiz davasına bakan Yargıtay 6. Ceza Dairesi kararı doğru bularak onadı. Yargıtay Cumhuriyet Baş Savcılığı verilen onama kararına itirazda bulundu. Başsavcılık itirazında; sanığın, çocukların sadece ceplerindeki paralarını almakla yetinip cep telefonlarını almadığının dikkate alınarak cezada indirim yapılmasını istedi.

Oy Çokluğu İle Emsal Karar

Yargıtay Ceza Genel Kurulu oy çokluğu ile emsal bir karara imza atarak, sanığın “Nitelikli yağma” suçundan Türk Ceza Kanunu’nun 149/1-a-c, 62/1 ve 53. maddeleri uyarınca iki kez 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi kararı yerinde bulundu.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararında şöyle denildi:

Mağdur anlatımları ve mahkemenin kabulüne göre sanık, bıçakla tehdit ederek mağdurlardan ayrı ayrı 10 TL almıştır. Başkaca tanık veya kamera görüntüsü bulunmamaktadır. Sanığın, olay tarihinde açık kimlik bilgileri tespit edilemeyen bir kişi ile birlikte parkta oturmakta olan önceden tanımadığı mağdurların yanına giderek kendileriyle konuşmak istediğini söylediği, mağdurlarla bir süre konuşarak yürüdükten sonra onları tenha bir ara sokağa götürüp belinden çıkarttığı ekmek bıçağını mağdurlara yöneltmiştir. Cebindeki paraları vermesini istediği, mağdurların korkarak cebinde bulunan tüm parayı yani 10 TL’yi sanığa verdiği, daha sonra sanığın bıçağı mağdura da doğrultup ‘Sen de ver lan’ diyerek ondan da üzerinde bulunan paraları istediği anlaşılmaktadır. Mağdurun önce ‘Param yok, olan paramı arkadaşıma vereceğim.’ diyerek kabul etmediği, ancak sanığın bıçakla üzerine yürümesi üzerine korkarak cebinde bulunan tüm parayı yani 10 TL’yi sanığa verdiği olayda; yağma suçunun konusunu oluşturan para miktarının az olduğu hususunda tereddüt bulunmamaktadır.

Ancak; suç tarihi itibarıyla öğrenci olup ceplerinde sadece 10’ar TL’leri bulunan mağdurlar bakımından bu para miktarının önemi ortadadır. Sanığın mağdurların ne kadar parası varsa hepsini alma yönündeki ortaya koyduğu kastının yoğunluğu ve somut olayın tüm koşulları göz önünde bulundurulduğunda hâkimin TCK’nın 150. maddesinin ikinci fıkrasının verdiği takdir yetkisini somut olayın içeriğine uygun şekilde kullandığı, yağmalanan paraların değerinin azlığı nedeni ile sanık hakkında indirim yapılamayacağı hususunda bir isabetsizlik bulunmadığı kabul edilmelidir. Bu itibarla, haklı nedene dayanmayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir. İtiraz, oy çokluğu ile red edilmiştir.”


⇒ iscimemur.net’i twitter da takip etmek ister misiniz? Tıklayın

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.