Avukatlara Ödenen Vekalet Ücreti Nasıl Hesaplanır?

Avukatlara ödenen vekalet ücreti nasıl hesaplanır? Ödenen bu ücretten hangi kesintiler yapılır? Kimler alabilir? En basit haliyle anlattık… (Okuma Süresi: 4 dk)

Avukatlara Ödenen Vekalet Ücreti Nasıl Hesaplanır?
Yayınlama: 11.06.2021
A+
A-

659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamuda görev yapan avukatlara vekâlet ücreti ödenmesi kararlaştırılmıştır. Buradaki amaç kamu adına davaları kazanan avukatları mali olarak ödüllendirmek, dava kazanmaya yönelik teşvik etmektir. 659 sayılı KHK’ya istinaden de 08.07.2012 tarih ve 28347’nolu Resmi Gazete ile “Vekâlet Ücretlerinin Dağıtımına Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” çıkarılmıştır.

Bu yönetmeliğe göre;

1-Tahsil edilen vekâlet ücretleri mali hizmetler tarafından gelir olarak kaydedilmeyerek emanet hesapta toplanacaktır.

2-Emanet hesapta toplanan ancak üçüncü bütçe yılının sonuna kadar dağıtılmayan vekâlet ücretleri emanet hesaptan alınarak gelir olarak kaydedilecektir.

3-Yıl içinde toplanan vekâlet ücreti tutarının %5’i gelir olarak kaydedilecektir. Örneğin yıl içinde 500.000 TL vekâlet ücreti toplanmışsa 25.000 TL’si gelir olarak kaydedilecektir. Geriye kalan 475,000 TL’si vekâlet ücreti olarak dağıtılabilecektir.

Vekâlet ücretinin dağıtımı;

Vekâlet Ücreti Hukuk Birim Amiri (Avukat Unvanlı), Hukuk Müşaviri, Hukuk Müdürü (Avukat Unvanlı) ve Avukatlara dağıtılmaktadır. Hukuk biriminde görev yapan diğer kadrolardaki memur personellere vekâlet ücreti ödenmesi ise 666 sayılı KHK ile kaldırılmıştır.

Her ne kadar Anayasa Mahkemesi tarafından kaldırılmasına yönelik düzenleme iptal edilmiş olsa da 659 sayılı KHK’da memurlara vekâlet ücreti ödenmesi ile ilgili düzenleme yapılmadığından vekâlet ücreti memur personele ödenmeyecektir.

Vekâlet Ücretinin Üst Sınırı;

Emanet hesapta toplanan tutarın %95’inden fazla olmamak üzere; yürürlükteki memur maaş katsayısı ile 20.000 gösterge rakamının çarpılması ile bulunan tutarın 12 ile çarpılması neticesinde yıllık vekâlet ücreti tavanı bulunacaktır. (Yönetmelikte 10.000 olarak geçmesine rağmen Toplu Sözleşmeler ve Hakem Kurulu kararı ile 20.000 olarak değiştirilmiştir.) 2021/1 dönem memur maaş katsayısı 0,165786 olduğu bilinerek;

0,165786 * 20.000 = 3.372,15 TL * 12 = 39.788,64 TL yıllık ödenebilecek üst tutardır.

(Ayrıca temmuz ayında gelen zam farkı da ayrıca ödenebilecektir.) Her ne kadar Sayıştay tarafından ocak- şubat döneminde tavandan alınmışsa fark ödenmez diye kararı mevcut olsa bile aksine kararlarda vardır. Kanun koyucuda farkın ödenemez olduğuna dair bir düzenleme yapmamıştır. Kişilerin lehine olan uygulamayı Sayıştay farklı yorumlayarak karar vermiştir. (O zaman ocak veya şubat ayında tavandan değil de tavanın çok az altında bir rakam üzerinden ödeme yapıp kalanın ise 7. aydan sonra yapılması durumunda tamamı 7 ay katsayısından yapılabilecektir.  Bu şekilde de Sayıştay Kararı mevcuttur.)

Vekâlet Ücretini Hesaplanması;

Vekâlet ücretinin tamamı gelir vergisine ve damga vergisine dâhildir. Aynı işverenden vekâlet ücreti alındığından kümülatif gelir vergisi matrahı ile de gerekmektedir.

Örneğin 2021 şubat maaşı ödenmesine müteakiben vekâlet ücreti tahakkuk edilmiş olsun. (Ocak ve şubat ayı maaşının kümülatif gelir vergisi tutarını toplam 9.000 TL olarak kabul edelim.) Bu durumda;

9.000 + 39.788,64 = 48.788,64 TL toplam vergi matrahı olacaktır. Gelir vergisi ise 2021 yılı 1. vergi dilimi 24.000 olduğundan;

24.000 – 9.000  = 15.000 liradan %15 gelir vergisi olarak 2.250,00

39.788,64 – 15.000 = 24.788,64 liradan %20 gelir vergisi 4.957,73 TL. olmak üzere toplam;

4957,73 + 2250,00 = 7.207,73 TL gelir vergisi kesilecektir.

Ayrıca binde 7,59 damga vergisi olarak 302.00 TL de ayrıca kesilecektir.

Yani vekâlet ücreti ödemesine müstahak kişilere;

39.788,64 –  7.207,73- 302,00 = 32.278,92 TL vekâlet ücreti olarak ödenebilecektir.

Bu yalnızca memur statüsündeki avukatlar için geçerlidir. Sözleşmeli personel statüsünde olan avukat unvanlılar için SGK kesintisi de yapılmalıdır.

Sözleşmeli Memur statüsünde olanlar için;

Brüt 39.788,64   SGK Matrahı 39.788,64
SGK İşveren 8.156,67   Gelir Vergisi matrahı 34.218,23
Toplam 47.945,31      
         
SGK işveren 8.156,67      
SGK çalışan 5.570,41      
Damga vergisi 302,00      
Gelir vergisi (%20 kabulü ile ) 6.843,65      
         
Net Ödeme 27.072,59      

Gelir vergisi %20 olarak hesaplanmıştır. Tahakkuk esnasında kümülatife göre hareket edilmelidir. SGK tavanı da dikkate alınmamıştır. Alınmama sebebi belediyelerde sözleşmeli maaş programı Netten Brüte göre yapıldığından ve tavanı aşan kısımdan SGK kesintisi yapılmazsa aşan kısım gelecek döneme taşacağından kamu zararına sebebiyet verecektir. O yüzden tavan dikkate alınmayarak hesaplama yapılmalıdır. Örneğin şubat ayında sözleşmeli maaşı ödenmiş ve SGK matrahının da 8.000 TL olduğunu kabul edelim. 

SGK tavanı da 2021 yılı için 3577,50 * 7,5 = 26.831,25 TL olduğundan

26.831,25 – 8.000,00 = 18.831,25 TL avukatlık vekâlet ücretinden, 8.000,00 TL’de normal maaş matrahından olmak üzere SGK ya şubat ayı için 26.831,25 TL bildirilmelidir.

39.788,64 – 18.831,25 = 20.957,39 TL için sigorta bildirimleri ise takip eden iki ay içinde yapılmalıdır. SGK ile ilgili işlemlerin mutlak suretle mevzuata uygun yapılması gerekmektedir. Aksi durumda idari para cezaları ile karşılaşılabilmekte bu da sıkıntılara sebebiyet vermektedir.

Esen kalın.

Selim SALTAN

10.06.2021

NOT: Bazı kurumlarda hukuk müşavirliklerinde çalışan diğer memurlara da vekalet ücretinin ödendiğine dair geri dönüşler aldık. Hukuk Müşavirliğinde çalışan diğer memurlara vekalet ücretinin ödenemeyeceğine dair Danıştay Kararı aşağıda yer almaktadır.


2. Daire

2013/4583 E.

2014/3270 K.

“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No: 2013/4583
Karar No: 2014/3270
Temyiz İsteminde Bulunan ( Davalı ): … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Vekili: …
Karşı Taraf: …
İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E: …, K: …sayılı kararın; dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti: Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi: İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi’nce işin gereği düşünüldü:
Dava; … Büyükşehir Belediye Başkanlığı Hukuk Müşavirliğinde Bilgisayar İşletmeni olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 146. maddesi uyarınca memur personele ödenen vekalet ücretinin 2012 yılında da tarafına verilmesi için yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile söz konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
…. İdare Mahkemesi’nin … günlü, E: …, K: … sayılı kararıyla; Anayasa Mahkemesi’nin resmi internet sitesinde yayınladığı 31.12.2012 tarihli duyuruda; 11.10.2011 günlü ve 666 sayılı KHK’nın Ek 12. maddesinin (2) numaralı bendinin, 6223 sayılı Yetki Kanunu kapsamında olmadığından Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptali gerektiğine karar verildiğinin belirtildiği, bu durumda, dava konusu işlemin dayanağının, Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilmiş olması karşısında, hukuksal dayanağı kalmayan söz konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, anılan işlemden doğan maddi hak kayıplarının davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.
Davalı idare; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümeyeceğini ileri sürmekte ve Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 1897 sayılı Yasa’nın 1. maddesi ile değiştirilerek kabul edilen 12 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişik 146. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanunun birinci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren memurların aylık, ücret, ödenek, hizmetle ilgili her çeşit ödeme ve bunların şekil ve şartları bakımından bu Kanundaki hükümlere, aynı maddenin ikinci fıkrası kapsamına giren memurların özel kanunlardaki hükümlere tabi olduğu, ikinci fıkrasında, memurlara kanun, tüzük ve yönetmeliklerin ve amirlerin tayin ettiği görevler karşılığında bu Kanunla sağlanan haklar dışında ücret ödenemeyeceği, hiçbir yarar sağlanamayacağı (Gençlik ve Spor hizmetleri uygulamasında fiilen görevlendirilecekler hariç.) hüküm altına alınmış; uyuşmazlık tarihi itibariyle yürürlükte olan üçüncü fıkrasında ise, “(Değişik: 14/1/1988 – KHK – 311/1 md.) Ancak, 2/1/1961 tarihli ve 196 sayılı Kanunun 2 nci maddesi, 7/6/1926 tarihli ve 904 sayılı Kanuna 30/1/1957 tarihli ve 6893 sayılı Kanunla eklenen ek 5 inci maddenin birinci ve ikinci fıkraları, 19/7/1972 tarihli ve 1615 sayılı Kanunun 161 inci maddesi, 13/1/1943 tarihli ve 4358 sayılı Kanunun değişik 14 üncü maddesi ve 2/2/1929 tarihli ve 1389 sayılı Kanun ile Katma Bütçeli Kurumların, İl Özel İdareleri ve Belediyeler ile bunlara bağlı birliklerin davalarını sonuçlandıran avukat ve saireye verilecek vekalet ücretine ilişkin sair kanun hükümleri saklıdır. (Değişik cümle: 20/3/1997-KHK-570/8 md.) Şu kadar ki, vekalet ücretinin yıllık tutarı, hukuk müşavirleri ve avukatlar için 10000, diğerleri için 6000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarının oniki katını geçemez. Bu esasa göre yapılacak dağıtım sonunda artan miktar merkezde bir hesapta toplanarak Maliye ve Gümrük Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmeliğe göre diğer avukatlar arasında, yukarıdaki miktarı aşmamak üzere eşit olarak dağıtılır.” hükmüne yer verilmiştir.
657 sayılı Yasa’nın 146. maddesinin üçüncü fıkrası, 26.9.2011 günlü, 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Karaname’nin 18. maddesinin 3. fıkrası ile yürürlükten kaldırılmış; aynı KHK’nın “davalardaki temsilin niteliği ve vekalet ücretine hükmedilmesi ve dağıtımı” başlıklı 14. maddesinin 2. fıkrasında, idarelerin lehine karara bağlanan ve tahsil olunan vekalet ücretlerinin, hukuk biriminin bağlı olduğu idarenin merkez teşkilatında bir emanet hesabında toplanarak idarenin hukuk biriminde fiilen görev yapan personele bu fıkrada yer alan usul ve sınırlar dahilinde ödeneceği, a) vekalet ücretinin; dava ve icra dosyasını takip eden hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü veya avukata %55’inin, dağıtımın yapıldığı yıl içerisinde altı aydan fazla süreyle hukuk biriminde fiilen görev yapmış olmak şartıyla, hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara %40’ının, hukuk biriminde görev yapan diğer personele %5’inin eşit olarak ödeneceği, b) ödenecek vekalet ücretinin yıllık tutarının; hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü, avukatlar için (10.000) gösterge, diğerleri için (6.000) gösterge rakamının, memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarının oniki katını geçemeyeceği kuralı yer almış; 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 14. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde yer alan “, hukuk biriminde görev yapan diğer personele %5’i” ibaresi ile aynı fıkranın (b) bendinde yer alan “, diğerleri için (6.000) gösterge” ibaresi, 11.10.2011 günlü, 666 sayılı Kamu Görevlilerinin Mali Haklarının Düzenlenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname’nin 1. maddesi ile 31.12.2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmış; her iki Kanun Hükmünde Kararname de 2.11.2011 tarihli Resmi Gazetelerde yayımlanmış; 11.10.2011 tarihli ve 666 sayılı KHK ile 659 sayılı KHK’nın 14. maddesinde yapılan ve yukarıda belirtilen düzenlemeler ise, Anayasa Mahkemesi’nin 10.10.2013 günlü, 28791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 27.12.2012 günlü, E:2011/139, K:2012/205 sayılı kararı ile, “kuralda öngörülen mali haklara ilişkin hükmün, mevcut veya yeni ihdas edilen ya da bir başka bakanlıkla birleştirilen bakanlıkların görev, yetki, teşkilat ve kadrolarının düzenlenmesiyle bağlantılı ve bunların zorunlu sonucu olmadığı, doğrudan mali haklara ilişkin bir düzenleme niteliğinde olduğu, bu nedenle, iptali istenen kuralın 6223 sayılı Yetki Kanunu kapsamında bulunmadığından Anayasa’nın 91. maddesine aykırı olduğu” gerekçesiyle iptal edilmiştir.
Uyuşmazlık, … Büyükşehir Belediye Başkanlığı Hukuk Müşavirliğinde Bilgisayar İşletmeni olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 146. maddesi uyarınca memur personele ödenen vekalet ücretinin 2012 yılında da tarafına verilmesi isteminden kaynaklanmıştır.
Dava konusu olayda, davacının talep ettiği vekalet ücretinin dayanağı olan 657 sayılı Yasa’nın 146. maddesinin üçüncü fıkrası, 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Karaname’nin 18. maddesinin 3. fıkrası ile yürürlükten kaldırıldığından, yürürlükte olmayan söz konusu Yasa hükmüne istinaden davacıya vekalet ücreti ödenmesi mümkün değildir.
659 sayılı KHK’nın 14. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde yer alan “, hukuk biriminde görev yapan diğer personele %5’i” ibaresi ile aynı fıkranın (b) bendinde yer alan “, diğerleri için (6.000) gösterge” ibaresini yürürlükten kaldıran 666 sayılı KHK’nın 1. maddesinin Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmesi üzerine, söz konusu ibareler uyarınca davacıya vekalet ücreti ödenip ödenmeyeceği hususuna gelince;
Anayasa Mahkemesi kararlarında; kendisinden önceki kanunu, kanun hükmünde kararname ya da bunların hükümlerini açıkça yürürlükten kaldıran bir kanunun, kanun hükmünde kararnamenin veya bunların hükümlerinin iptal edilmesi durumunda, eski yasal düzenlemenin kendiliğinden ve yeniden yürürlüğe giremeyeceği kabul edilmiştir.
Belirtilen bu durum, “Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarının geriye yürümeyeceği”ne ilişkin ilkenin hukuki bir sonucudur. Anayasa’nın 153. ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 66. maddelerinde, Anayasa Mahkemesi’ne iptal kararlarının yürürlüğe girme tarihini erteleyerek ayrıca belirleme yetkisinin tanınmış olması da, iptal edilen kanun, kanun hükmünde kararname ya da bunların hükümleriyle yürürlükten kaldırılmış olan yasal düzenlemelerin kendiliğinden yürürlüğe girmeyeceği yolundaki içtihadı doğrulamaktadır.
Anayasa Mahkemesi’ne belirtilen yetkinin tanınmasıyla, iptal kararı üzerine ortaya çıkan hukuki boşluğu giderecek yeni yasal düzenlemelerin yapılması için yasama organına imkan tanındığı kuşkusuzdur.
Bu durumda, 659 sayılı KHK’nın 14. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde yer alan “, hukuk biriminde görev yapan diğer personele %5’i” ibaresi ile aynı fıkranın (b) bendinde yer alan “, diğerleri için (6.000) gösterge” ibaresini yürürlükten kaldıran 666 sayılı KHK’nın 1. maddesinin, Anayasa Mahkemesi’nce iptal edildiği görülmekle birlikte, söz konusu iptal kararının usule ilişkin olduğu ve 659 sayılı KHK’da yer alan bahse konusu ibarelerin Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı uyarınca kendiliğinden yürürlüğe girmeyeceği açıktır.
Bu nedenle, davacıya vekalet ücreti ödenmesi konusunda her hangi bir yasal düzenleme mevcut olmadığından, aksi yönde verilen Mahkeme kararında yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, …. İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine, tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde Danıştay’a kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 9.4.2014 tarihinde, oybirliğiyle karar verildi.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 2 Yorum
  1. Hakan Ertürk dedi ki:

    Bazı kurumlar hukuk müşavirliğindeki diğer memurlara da vekalet ücreti ödüyor.

    1. SELİM SALTAN dedi ki:

      Haklısınız, bazı kurumlarda söz konusu ödeme yapılmaktadır. Fakat bunun mümkün olmadığına dair bir Danıştay Kararını yazımızın sonuna ekledik.