Maaş Haczi İşlemlerinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Çalışanların maaşlarından icra kesmek her ne kadar tatsız bir işlem olsa da kesintinin eksik yapılması veya hiç yapılmaması durumunda sorumlular açısından bir takım yaptırımlar vardır. Dikkat edilmesi gereken hususları aşama aşama anlattık… (Okuma Süresi: 3 dk)

Maaş Haczi İşlemlerinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Yayınlama: 17.06.2021
A+
A-

Günümüzde sabit ücretle çalışanların birçoğunun cebinde birden fazla ve nerdeyse 4-5 tane kredi kartı bulunmaktadır. Bunların limitleri de maaşlarının epeyce üzerindedir. Kredi kartı ile alışveriş yapıldığında, sanki hiç ödenmeyecekmiş gibi, olmayan paranın harcaması yapılmaktadır. Ödeme güçlüğüne düşüncede bankalardan tüketici kredisi çekilmekte, günü kurtarmak için uğraşılmakta fakat işin sonunda maalesef pek çok kişi borç sarmalına girmektedir. Tabi bu düzen bir süre böyle devam etse de çok geçmeden bankalar tarafından maaşlara haciz işlemi kaçınılmaz olarak uygulanmaktadır. (Bu duruma düşen çalışanların Allah yardımcısı olsun.) şüphesiz zor bir durum. Bu duruma düşmeden ön almak gereklidir.

Günümüz çocuklarına ve gençlerine yaptığımız en büyük kötülük ellerine akıllı telefon-tablet vererek, sosyal medyada ya da oyun başında zaman geçirmelerine müsaade etmektir. Üç kişilik bir aile bile, evin salonunda buluştukları çok nadir zamanlarda, her biri ayrı koltuklarda oturup elinde ki telefonla ya da karşısındaki televizyonla meşgul olmaktadır. Tabiri caizse ailenin birbirinden haberi yoktur. Böyle mi olmalıdır? Çalışmayan anneler 3-5 yaşındaki çocuğu ile başa çıkmak için eline tableti vermekte, birde çizgi film açarak çocuğunu saatlerce ufacık ekrana mahkûm bırakmaktadır. Suçluluk psikolojisinden mi nedir bilinmez, çalışan anne-babalar çocuklarına sürekli bir şeyler alarak çocuk açısından doyumsuzluğa sebebiyet vermektedir.

Elbette sosyolojik olayların değerlendirmesini işin üstatlarına bırakmak en doğrusudur. Ben sadece acı bir konu olan icra mevzusuna girerken konu hakkındaki birtakım düşüncelerimi paylaşmak istedim. Sonuçta bu duruma bir çare üretmek üzerine vazife olanların göreviyse seslendirerek gündeme getirmekte bizim görevimizdir.

Günümüzde çalışma hayatı içindeki insanlara yapılan en büyük kötülük, harcama kültürünü oturtmadan onları olmayan parayı harcamaya yani borçlanmaya teşvik etmektir. Elbette çeşitli finans kuruluşlarından krediler alınabilir. Konut kredisi ile ev alırsın, güle güle otur. Araç kredisi ile araba alırsın, Allah kaza bela vermesin, güle güle kullan. Ama tüketici kredisi nedir? Bunu şahsen anlamış değilim.  Borcu borçla çevirmek nereye kadar mümkün olacaktır? Bu, kişinin geleceğini rehin bırakması değil midir?

Evet, konuyu daha fazla dağıtmadan müsaadenizle icra konusunda baştan aşağıya yapılması ve dikkat edilmesi gereken tüm hususları, sanal bir örnek üzerinden, madde madde anlatmak istiyorum.

Örneğimize konu kişi Ahmet Bey. Ahmet Bey kredi kartı borcunu ödeyemediği için banka avukatı tarafından defalarca aranarak ona borcunu ödemesi hususunda ikazlarda bulunulmuştur. Fakat Ahmet Beyin borcunu ödeyecek parası olmadığından ve aile etrafındaki kredisini de çoktan bitirdiğinden, söz konusu borcu ödeyememiştir. Avukatın canına minnet. Hemen dosyayı icraya koymakta, 50 liralık borç icra, avukat vb. masraflarla hemen hemen 80 liraya çıkmaktadır. Bankanın avukatı haciz müzekkeresi düzenleyerek bu müzekkereyi icra dairesi vasıtasıyla Ahmet Beyin çalıştığı kuruma göndermiştir.

Peki, Ahmet Beyin Çalıştığı Kurum Tür İşlemler Yapacaktır?

Kurum öncelikle;

  1. Haciz müzekkeresini (yazısını) kayda alıp geliş tarihini netleştirmelidir.
  2. En geç bir hafta içerisinde İcra Müdürlüğüne cevap verilmelidir. Ancak benim önerim bir haftalık cevap süresini beklemeden bir an evvel işlemin yapılmasıdır. Aksi takdirde bazen unutulmakta, bu da can sıkıcı neticelere sebep olabilmektedir. Cevap yazısında müzekkerenin hangi tarihte tebliğ alındığı, borçlunun halen çalışıp-çalışmadığı, icra tutarının işleme alındığı ve kişinin eğer başka icra borçları da varsa bu borç bilgileri ile mevcut dosyanın kaçıncı sırada olduğu belirtilmelidir.
  3. Başka icra borcu yoksa ilk ücret ödemesinden itibaren net maaşın ¼’ü kesilerek İcra Müdürlüğüne aktarılmalıdır.
  4. İcra dosyasının kapanmasına müteakiben ise sıradaki icra dosyasına geçilmelidir.
  5. Örneğin çalışanın maaşına 2500 TL icra gelmiş olsun, siz bu dosya için ayda 1000 lira keserken başka bir icranın daha geldiğini ve bunun tutarının da 5000 TL olduğunu düşünelim. Borçlu kişinin net maaşı da 4000 TL olduğu düşüncesiyle siz her ay kişinin maaşından 1000 TL icra kesintisi yapacaksınız. Üçüncü ayda ilk dosyaya kalan borç 500 TL olmasına rağmen kişinin maaşından yine ¼ oranında kesinti, yani 1000 TL kesinti yapılarak bu kesintinin 500 TL’si ilk dosyaya, kalan 500 TL ise ikinci olarak gelen dosyaya aktarılacaktır. Bu arada 2500 TL’lik ilk sıradaki icra borcu bitti diye düşünülürken dosya avukatı tarafından yeniden güncelleme yapılarak tarafınıza, bakiye borç olarak adlandırılan, faiz borcu da gönderilebilir. Bakiye borç alacağı öncelikli alacak olduğundan mevcut dosyaya (5000 TL olarak gelen dosyaya) yapılan kesinti durdurularak daha önce biten fakat müteakiben de asıl borca ilişkin bakiye borç gönderilen dosyaya tekrar kesinti yapılmaya başlanacaktır. Tabi bu işlemi yaparken 5000 TL’lik ikinci dosyaya da bilgi verilecektir. Bakiye borç bitince de ikinci dosyaya kalan rakam üzerinden kesinti yapılmaya devam edilecektir.
  6. İşçi personele ödenen kıdem tazminatı ve ihbar tazminatının tamamından borca yeter kısım kadar kesinti yapılarak icra müdürlüğüne aktarılacak ve mutlak suretle işçinin kurumdan ayrıldığı bilgisi de icra müdürlüğüne bildirilecektir. Örneğin üç dosyaya 50.000 TL borcu olan işçi personel Ahmet Beye 75.000 TL kıdem tazminatı tahakkuk ettiyse bu tutarın 50.000 TL’si kesilerek icra dosyaları hesabına aktarılacak ve icra dosyalarına işçini ayrıldığı bilgisi verilecektir.
  7. Sözleşmeli Personel istifa ederek iş sonu tazminatı alması durumunda da aynı işlem uygulanacaktır.
  8. Memur Personelin emekli olması durumunda ise emekli ikramiyesi SGK tarafından ödendiğinden SGK ya bildirim yapma zorunluluğu bulunulmamaktadır. Yalnız ısrarla ve tekrar tekrar söylemek isterim ki; kurumların İK çalışanları memur, işçi, sözleşmeli tüm personellerin işyerinden nakil, emeklilik, ölüm, istifa, hangi sebeple olursa olsun, ayrılması halinde ilgili icra müdürlüklerine bu durumu bildirmelidir. Kanun en kısa sürede der, ancak kısa süreden kasıt tam olarak anlaşılmadığından, mümkünse aynı gün değilse de takip eden günde bildirim yapılmalıdır. Aksi takdirde, icra borcuyla bu durumda ihmali olan çalışanların muhatap olacağı unutulmamalıdır. Memur personelin emekliliği durumunda, icra dosyalarına yazı ile borçlunun emekliye ayrılacağı hususu bildirilmesi durumunda icra avukatı UYAP üzerinden icra işlemi ile alacağını tahsil edebilmektedir. Örneğin memur Ahmet Beyin 65.000 TL icra borcu varken 16.06.2021 tarihinde emeklilik dilekçesi vererek emekliye ayrıldıysa, İK çalışanları olarak siz de icra dosyasına Ahmet Beyin emekli olduğu bilgisini vermelisiniz. Aksi takdirde SGK Ahmet Beye emekli ikramiyesinin tamamını yatıracaktır. İcra dosyasına artık para gitmeyeceği için icra avukatı durumu soruşturarak Ahmet Beyin emekli olduğunu öğrenecektir. Bu durumda Ahmet Beyin emekli olduğuna dair kendilerine bilgi verilmediği için sorumlular hakkında görevi ihmalden suç duyurusunda bulunabilecek ve ayrıca bildirim görevinizi yapmadığınızdan dolayı 65.000 TL’lik icra alacağını sizden isteyebilecektir. O yüzden bildirim ihmal edilmemelidir.
  9. Birikmiş nafaka ve nafaka borçları önceliklidir. Örneğin kişinin 1. sırada A bankası adına 15.000 TL tutarında icra borcu, 2. sırada da B işyeri adına 20.000 TL icra borcu vardır. 1. sıradaki icraya kesinti yapılırken birikmiş nafaka icrası olarak 7.000 TL gelmesi durumunda birikmiş nafaka icrası 1. sıraya alınarak kesiti yapılmaya başlanacaktır. 15.000 TL’lik dosyaya da nafaka borcu geldiğinden dolayı icra kesintisi yapılamadığı, nafaka borcunun bitmesine müteakiben dosya adına kesintiye başlanacağı bildirilmelidir.
  10. Bazı ender durumlar da icraya gönderilen para icranın kapatılmasından, alacaklısının vazgeçmesinden v.b. sebeplerle geri dönebilmektedir. Bu durumda kesilen tutar, icra dosyasından fek-kaldırma yazısının eliniz ulaşmasına müteakiben, varsa sıradaki dosyaya aktarılmalıdır. Ancak ilk dosyanın kapatıldığı, fek edildiği yazısının muhakkak alınması gerekmektedir. Sırada bekleyen başka icra dosyaları varken ilgiliye geri dönen paranın kişiye iade edilmesi halinde, sıradaki alacaklı durumu tespiti ettiğinde, savcılığa suç duyurusunda bulunabilir. Savcının karşısında, ayakta hoş olmayan bir durumda, hele hele başkasının harcadığı-başkasının alacaklı olduğu para için ifade vermek gerçekten zordur. Takip eden günler de acaba sonuç ne oldu diye merak edip durmakta işin cabası. Tavsiyem borçluyu düşünmeden önce mevzuatı doğru uygulayıp kurumu ve kendinizi düşünerek gereğini yapmanızdır. Eğer sırada dosya yoksa ilgilisine iade edilmelidir.
  11. Borçlunun muvafakat vermesi halinde ise sıra bozulmadan muvafakat dosyası adına kesinti yapılmalıdır. Örneğin Ahmet Beyin 1. sıradaki dosyaya 6.000 TL, 2. Sıradaki dosyaya 9.000 TL, 3. sıradaki dosyaya ise 12.000 TL borcu olsun. Net maaşının 4.000 TL olduğunu kabul edersek aylık 1.000 TL icra kesintisinin yapılacağı açıktır. Kesilen bu tutar her ay 1. sıradaki dosyaya aktarılacaktır. Ancak Ahmet Bey 3. sıradaki icra dosyası adına her ay 750 TL ödenmesini kabul etmesi halinde, 1.000 TL ilk sıradakine kesilmeye devam edilirken bunun yanında 750 TL’de 3. sıradaki dosya adına kesilecektir.

İcra işlemleri İK ve bordro servisi çalışanları için en zor ve sorumluğu ağır olan görevlerin başında gelmektedir. Temennimiz çalışanların icra işlemlerinden uzak durmaları, bir harcama disiplini içerisinde hareket etmeleridir.

Selim SALTAN

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.