Sözleşmeli olarak geçen süreler sekiz yıla bir kademe hesabında değerlendirilecek mi? Cumhurbaşkanlığı GÖRÜŞÜ

Sözleşmeli olarak geçen süreler sekiz yıla bir kademe hesabında değerlendirilecek mi? Cumhurbaşkanlığı GÖRÜŞÜ
A+
A-

Sözleşmeli olarak geçen süreler sekiz yıla bir kademe hesabında değerlendirilecek mi? Cumhurbaşkanlığı GÖRÜŞÜ


T.C.

CUMHURBAŞKANLIĞI İDARİ İŞLER BAŞKANLIĞI

Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü

Sayı: E-…

Konu: Görüş

DAĞITIM YERLERİNE

İlgi: … 

İlgide kayıtlı yazılar incelenmiştir.

Bilindiği üzere, 6111 sayılı Kanun yürürlüğe girmeden önce memurların kademe ilerlemeleri, bulunduğu kademede en az bir yıl çalışmış olma, o yıl içinde olumlu sicil almış olma ve bulunduğu derecede ilerleyebileceği bir kademenin bulunması şartıyla yapılmakta iken memurlara yönelik düzenlenmekte olan ve sözleşmeli personele uygulanmayan sicil raporu uygulamasına 6111 sayılı Kanun ile son verilmiş ve bunun yerine anılan Kanunun 100 üncü maddesi ile 657 sayılı Kanunun 64 üncü maddesi değiştirilerek son sekiz yıl içinde herhangi bir disiplin cezası almayan memurlara, aylık derecelerinin yükseltilmesinde dikkate alınmak üzere bir kademe ilerlemesi uygulanacağı hükmü getirilmiştir. 6111 sayılı Kanunun sicil sisteminin kaldırılmasına ilişkin gerekçesinde ise; “Yıllardır süren uygulamalar, Devlet memurları için gizli sicil raporu doldurulması suretiyle başarı ve başarısızlığın tespitinin mümkün olmadığını göstermiştir. 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamındaki başvurularla birlikte, gizli olması gereken sicil raporlarının aleniyet kazanması, çalışanlar ile idarecileri karşı karşıya getirmiş, bu alandaki idari idarî yargı davalarında büyük bir artışa yol açmıştır. Özellikle yıl sonunun gelmesiyle sicil amirleri açısından bir külfet hâlini alan sicil değerlendirmesi, memurların yükselmesinde ve liyakatin tespitinde başlıca dayanak olma vasfını yitirmiş, bürokratik bir formaliteye dönüşmüştür. Gelinen noktada, gerek değerlendirme makamları, gerekse değerlendirilenler açısından inandırıcılığını ve güvenilirliğini yitirmiş olan sicil sisteminin kaldırılmasının kamu yararı açısından daha uygun olacağı değerlendirilmektedir.” ifadelerine yer verilmiştir. Bununla birlikte, başarılı ve üstün başarılı olan memurların ödüllendirilmesine yönelik olarak da 6111 sayılı Kanun ile 657 sayılı Kanunun 122 nci maddesi değiştirilmiştir. Böylece, 6111 sayılı Kanun ile memurlar için uygulanmakta olan sicil sistemi uygulamasına son verilmiş ve son sekiz yıl içinde yapma veya yapmama biçiminde 657 sayılı Kanunda belirtilen kurallara uygun görev yapan memurlara bir kademe ilerlemesi verilmesine yönelik yeni bir düzenleme getirilmiştir. Bu yeni düzenlemenin uygulanması bakımından da 657 sayılı Kanuna eklenen geçici 36 ncı maddede; “A) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tutulmakta olan sicil dosyaları, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi izleyen beşinci yılın sonuna kadar muhafaza edilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce olumsuz sicil almış olan memurların itirazları ve bu itirazların sonuçlandırılması hakkında, 657 sayılı Kanunun bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla değiştirilen veya yürürlükten kaldırılan sicile ilişkin hükümleri uygulanır.

B) Bu maddenin yayımı tarihinden önceki son altı yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlardan 37 nci maddede yer alan bir üst dereceye yükseltme uygulamasından yararlanmamış olanlar hakkında, bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla değiştirilen 37 nci maddenin değişiklikten önceki hükmü uygulanır. Bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla değiştirilen 37 nci maddede yer alan sekiz yıllık süre, ilk sekiz yıllık dönem için, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki;

a) Son beş yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için üç yıl,

b) Son dört yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için dört yıl,

c) Son üç yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için beş yıl,

d) Son iki yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için altı yıl,

e) Son sicil notu doksan ve daha yukarı olanlar için yedi yıl, olarak uygulanır.

C) Bu maddenin yayımı tarihinden önceki son altı yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlardan bir kademe ilerlemesi uygulamasından yararlanmamış olanlar hakkında, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla değiştirilen 64 üncü maddenin ikinci fıkrasının değişiklikten önceki hükmü uygulanır. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla değiştirilen 64 üncü maddenin dördüncü fıkrasında yer alan sekiz yıllık süre, ilk sekiz yıllık dönem için, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki;

a) Son beş yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için üç yıl,

b) Son dört yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için dört yıl,

c) Son üç yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için beş yıl,

d) Son iki yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için altı yıl,

e) Son sicil notu doksan ve daha yukarı olanlar için yedi yıl, olarak uygulanır.

D) 657 sayılı Kanunun bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla değiştirilen hükümleri gereğince, ilgililere geriye dönük olarak herhangi bir şekilde malî ve sosyal hak sağlanamaz ve hiçbir şekilde ödeme yapılmaz.” hükmü getirilerek kademeli bir geçiş düzenlenmiştir. Bu çerçevede, 6111 sayılı Kanun 2011 yılında yürürlüğe girmiş ve bu Kanun yürürlüğe girmeden önce olumsuz sicil almaları sebebiyle kademe ilerlemesi yapamamış olan memurlara geçmişe dönük kademe ilerlemesi yapılmamıştır.

Diğer taraftan, 6111 sayılı Kanun ile değiştirilen 657 sayılı Kanunun 64 üncü maddesinde; “Kademe; derece içinde, görevin önemi veya sorumluluğu artmadan, memurun aylığındaki ilerlemedir.

Memurun kademe ilerlemesinin yapılabilmesi için bulunduğu kademede en az bir yıl çalışmış olması ve bulunduğu derecede ilerleyebileceği bir kademenin bulunması şartları aranır.

72 nci madde gereğince belirli bir süre görev yapmak üzere, mecburî olarak sürekli görevle atanan memurlardan kalkınmada birinci derecede öncelikli yörelerde bulunanlara, bu yörelerde fiilen çalışmak suretiyle geçirilen her iki yıl için bir kademe ilerlemesi daha verilir. Yıllık izinde geçirilen süreler fiilen çalışılmış sayılır. İki yıldan az süreler dikkate alınmaz.

Son sekiz yıl içinde herhangi bir disiplin cezası almayan memurlara, aylık derecelerinin yükseltilmesinde dikkate alınmak üzere bir kademe ilerlemesi uygulanır.

Bu maddede belirtilen şartları haiz her sınıf ve derecedeki memurlar, hak kazandıkları tarihten geçerli olmak üzere ve başkaca bir işleme gerek kalmaksızın bir ileri kademeye ilerlemiş sayılırlar.

Kademe ilerlemesi ile ilgili onay mercii atamaya yetkili amirdir. Onay mercileri kademe ilerlemeleri ile ilgili yetkilerini devredebilirler.

Kademe ilerlemesine hak kazanamayan memurlar, kurumlarınca her ay alınacak toplu onaylarla belirlenir. Kademe ilerlemesi yapmış sayılanlardan ilerlemeye müstahak olmadıkları sonradan tespit edilenlerin kademe ilerlemeleri, ilerlemiş sayıldıkları tarihten geçerli olmak üzere iptal edilir” hükmüne yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, 6111 sayılı Kanun ile memurların kademe ilerlemesi yapabilmesi için olumlu sicil almış olma şartı kaldırılmış ve disiplin cezası almadan görev yapan memurlara ödül niteliğinde ilave bir kademe verilmesi hükmü getirilmiştir. Bu doğrultuda, 657 sayılı Kanunun 64 üncü maddesinde kademe ilerlemesinin en az bir yıl çalışma şartına bağlanmış olması hasebiyle özel bir düzenleme bulunmadıkça memurların kademe ilerlemeleri bulundukları memur kadrosunda görev

yapılan süreler üzerinden gerçekleştirilmektedir. Bunun yanı sıra, Devlet memurlarının memuriyete

girmeden ya da memurluktan ayrılarak yapmış olduğu hizmetlerinin kazanılmış hak aylık derece ve kademe hesabında değerlendirilebilmesi ancak bu yönde bir yasal düzenleme bulunması şartına bağlıdır. Zira, 657 sayılı Kanunda ve ilgili mevzuatta memur kadrolarına atananların, kazanılmış hak aylık derece ve kademe hesabında değerlendirilebilecek süreleri belirtilmiştir. Bu kapsamda gerek 632 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin gerek 6495 sayılı Kanunun gerekse de 7433 sayılı Kanunun ilgili maddeleri ile 657 sayılı Kanuna eklenen düzenlemelerde, sözleşmeli personel pozisyonlarından memur kadrolarına atananların, sözleşmeli personel pozisyonlarında geçirdikleri hizmet sürelerinin, öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri dereceleri aşmamak kaydıyla kazanılmış hak aylık derece ve kademelerinin tespitinde değerlendirileceği şeklinde hükümler bulunmaktadır. Bu noktada belirtmek gerekirse 657 sayılı Kanunun 64 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının lafzı ve düzenlenme amacı bakımından, memuriyet statüsü dışında çalışılan bir sürenin kazanılmış hak aylık derece ve kademede değerlendirilmesi, bu sürenin disiplin cezası almaksızın geçirilen sekiz yıllık süre hesabında değerlendirilmesine olanak sağlamamaktadır. Nitekim, 657 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin (C) fıkrasına istinaden memuriyete girmeden önce özel müesseselerde veya serbest olarak çalışılan sürelerin kazanılmış hak aylık derece ve kademede değerlendirilirken disiplin cezası alınmaksızın geçirilen sekiz yıllık sürenin hesabında dikkate alınmamaktadır. Bu değerlendirme çerçevesinde, disiplin cezası alınmaksızın geçirilen sekiz yıllık sürenin hesabında memur olarak görev yapılan sürelerin dikkate alınmasının 657 sayılı Kanunun düzenlenme amacı ve sistematiği açısından uygun olacağı değerlendirilmektedir.

Öte yandan, disiplin cezaları ile disipline ilişkin usul ve esaslar Anayasanın 128 inci maddesi

gereği 657 sayılı Kanunun Yedinci Bölümünde açıkça düzenlenmiştir. Söz konusu Bölümün “Disiplin cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller” başlıklı 125 inci maddesinde de bu cezalar ile bu cezaları gerektirecek fiil ve haller sayma suretiyle belirtilmiştir. Buna ilaveten ilgili bölümde disipline ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiş ayrıca bu usul ve esasların uygulanması amacıyla Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliği ve bu Yönetmeliğe dayanılarak hazırlanan kurumsal yönetmelikler düzenlenmiştir. Dolayısıyla, memurun disiplin cezasını gerektirecek bir fiil işlemesi tek başına anlam ifade etmemekte, bu cezanın anılan Kanunda ve ilgili mevzuatta belirtilen usule uygun olarak tecziyesi de gerekmektedir. Ayrıca, 657 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde; “Bu Kanun, Genel ve Katma Bütçeli Kurumlar, İl Özel İdareleri, Belediyeler, İl Özel İdareleri ve Belediyelerin kurdukları birlikler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, kanunlarla kurulan fonlarda, kefalet sandıklarında veya Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüklerinde çalışan memurlar hakkında uygulanır. Sözleşmeli ve geçici personel hakkında bu Kanunda belirtilen özel hükümler uygulanır” hükmü belirtilmiştir. Mezkûr hüküm doğrultusunda, 657 sayılı Kanunun disiplin hükümlerinin 7433 sayılı Kanun hükümleri yürürlüğe girmeden önce 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) fıkrası kapsamında sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilenlere uygulanma olanağı olmadığı barizdir. Bunun yanı sıra, 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin

(B) fıkrası kapsamında sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilenlere diğer düzenleyici işlemlerle disiplin cezası verilebilmesi de hukuken mümkün değildir. Nitekim, Anayasa Mahkemesi, 2018/107 Esas ve 2018/114 Karar sayılı Kararında kamu personeline yasal bir çerçeve olmaksızın disiplin cezası verilmesinin, suçun ve cezanın kanuniliği ilkesine aykırı olduğundan bahisle Anayasaya aykırılık oluşturduğunu hükme bağlamıştır. Bu kapsamda, 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) fıkrası kapsamında sözleşmeli personelin, Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Usul ve Esasların ek 6 ncı maddesinde belirtilen; işe alınma açısından gerekli olan niteliklerden herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması, işe alınma açısından gerekli olan niteliklerden herhangi birini sonradan kaybetmesi, sözleşme dönemi içerisinde mazeretsiz ve kesintisiz üç gün veya toplam on gün süreyle görevine gelmemesi, hizmetinin gerektirdiği pozisyona ihtiyaç kalmaması, bir proje kapsamında işe alınması durumunda istihdam edildiği projenin tamamının veya proje bölümlerinin sözleşmede öngörülen süreden önce tamamlanması, terör örgütleriyle eylem birliği içerisinde olması, bu örgütlere yardım etmesi, kamu imkân ve kaynaklarını bu örgütleri desteklemeye yönelik kullanması ya da kullandırması, bu örgütlerin propagandasını yapması hallerinden herhangi birinin gerçekleşmesi durumunda sözleşmeleri feshedilebilmektedir. Konu daha somut bir şekilde ele alınacak olursa, memurlar; kasıtlı olarak verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmadığında, özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmediğinde, devlete ait resmi belge, araç, gereç ve benzerlerini özel menfaat sağlamak için kullandığında, görevle ilgili konularda yükümlü olduğu kişilere yalan ve yanlış beyanda bulunduğunda, görev sırasında amirine sözle saygısızlık ettiğinde, görev yeri sınırları içerisinde herhangi bir yerin toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz olarak kullanılmasına yardımcı olduğunda, hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunduğunda aylıktan kesme cezası alabilirken sözleşmeli personel bu fiilleri yapsa ve bu durum tespit

edilse bile bu cezanın uygulanması hukuken mümkün değildir. Bu minvalde, sözleşmeli personel

pozisyonlarında geçen hizmet sürelerinin disiplin cezası almaksızın geçirilen sekiz yıllık sürenin hesabında değerlendirilmesinin uygun olmayacağı düşünülmektedir. Aksi halde, aynı fiili işleyen sözleşmeli personel ile memur olduğu ve memura bu fiilden dolayı disiplin cezası verildiği göz önünde bulundurulduğunda, memur 657 sayılı Kanunun 64 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına göre ilave bir kademe alamayacak iken aynı fiili işleyen sözleşmeli personel ilgili mevzuatına göre memur kadrosuna atandığında 657 sayılı Kanunun 64 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına göre ilave bir kademe alabilecek duruma gelecektir. Bunun yanı sıra, sözleşmeli personelin memur kadrosuna geçmeden önce disiplin cezası işlediği tespit edilmiş olsa ve bu durum kayıt altına alınmış olsa bile memur kadrosuna geçtikten sonra sözleşmeli personele, bu fiilinden dolayı zamanaşımı, soruşturma, itiraz, savunma gibi disipline

ilişkin usuller ve disiplin hükümleri çerçevesinde geçmişe dönük işlem yapılamayacağı açıktır. Daha

önce de ifade edildiği gibi disiplin hükümleri statü hukukuna tabi olan memurlara yönelik düzenlendiğinden, memur statüsünde olmayan bir kamu görevlisinin, memur statüsünde olanlar için kusur sayıldığı bir fiili işlemesi, bu görevlinin memur statüsüne geçtikten sonra cezalandırılmasını mümkün kılmaz. Bu kapsamda, Devlet memurları statü hukukuna tabi olmanın da gereği olarak yapma ve yapmama biçiminde 657 sayılı Kanunda belirtilen kurallara uygun davranma külfetiyle görev yürütürken sözleşmeli personel 7433 sayılı Kanun hükümleri yürürlüğe girmeden önce böyle bir külfete katlanmadan görev yapmıştır. Bu açıdan, sözleşmeli personel pozisyonunda görev yapmakta iken memur kadrolarına atananlara, 657 sayılı Kanunun 64 üncü maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında ilave kademe verilmesinin nimet-külfet dengesini ihlal edici hakkaniyetsiz bir durum oluşturacağı değerlendirilmektedir.

Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar doğrultusunda, 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin mülga (C) fıkrası kapsamında geçici personel pozisyonlarında geçen hizmet sürelerinin de 657 sayılı Kanunun 64 üncü maddesinin dördüncü fıkrası hükmü kapsamında değerlendirilmesinin uygun olmayacağı değerlendirilmektedir.

Bununla birlikte, 26/1/2023 tarihli ve 32085 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7433 sayılı Kanunun 2 nci maddesi ile 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) fıkrası kapsamında sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edileceklere disiplin hükümlerinin uygulanabilmesine yönelik yasal dayanak sağlanmıştır. İlgili düzenlemede; “Sözleşmeli personelin görevden uzaklaştırılması ile disipline aykırı fiil ve hâllerin gerçekleşmesi durumunda bu personele verilmesi gereken disiplin cezaları, disiplin cezası vermeye yetkili merciler ve disiplin kurulları ile disipline dair diğer hususlar hakkında Devlet memurlarının tabi olduğu hükümler uygulanır. Ancak, kademe ilerlemesinin durdurulması ve üstü ceza verilmesini gerektiren fiil ve hâllerde disiplin kurulunun kararı alınarak sözleşmeli personelin görevine atamaya yetkili amirin onayı ile son verilir.” hükmü yer almaktadır. Bunun yanı sıra, 7433 sayılı Kanun ile 657 sayılı Kanuna eklenen geçici 48 inci maddenin dokuzuncu fıkrasında; “Bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendi dışındaki bentleri ve (c) bendi hükmüne göre memur kadrolarına atanma talebinde bulunmayan sözleşmeli personel hakkında bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin; (a) bendinin (1) numaralı alt bendine göre memur kadrolarına atanma talebinde bulunmayan sözleşmeli personel hakkında dördüncü paragrafı hariç 4 üncü maddenin (B) fıkrasının değiştirilen hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” hükmüne, onuncu fıkrasında ise; “29/11/2022 tarihi ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih arasında hizmete alınan sözleşmeli personelden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte sözleşmesi devam edenler hakkında ilgisine göre bu Kanunun 4 üncü maddesinin (B) fıkrası ile 5393 sayılı Kanunun 49

uncu maddesinin bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihteki hükümleri uygulanır.” hükmüne yer

verilmiştir. Bunun dışında ilgili düzenlemede, sözleşmeli personel pozisyonlarında geçen sürelerin, 657 sayılı Kanunun 64 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen son sekiz yıl içinde herhangi bir disiplin cezası almama süresi kapsamında değerlendirilmesine yönelik hüküm bulunmamaktadır. Dolayısıyla, 7433 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) fıkrası kapsamında sözleşmeli personel pozisyonlarında çalışmakta iken açıktan memur kadrolarına atananlar gibi ilgili düzenlemeler ile memur kadrolarına geçirilenler için de 657 sayılı Kanunun 64 üncü maddesinin dördüncü fıkrası hükmünün memuriyete atanma tarihini müteakip uygulanabileceği değerlendirilmektedir.

Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar muvacehesinde; 7433 sayılı Kanun uyarınca memur kadrolarına atananların, 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) fıkrası kapsamında sözleşmeli personel pozisyonlarında ve anılan Kanunun 4 üncü maddesinin mülga (C) fıkrası kapsamında geçici personel pozisyonlarında geçen hizmet sürelerinin, 657 sayılı Kanunun 64 üncü maddesinde yer alan “son sekiz yıl içinde herhangi bir disiplin cezası almama” süresi kapsamında değerlendirilmesinin uygun olmayacağı mütalaa edilmektedir.

Bilgilerini ve gereğini rica ederim.


www.iscimemur.net Whatsapp kanalımız yayında. Kanalımızı Whatsapp üzerinden takip ederek paylaşımlarımıza anında ulaşabilirsiniz.

Kanal yöneticileri de dahil hiçbir takipçi numaranızı veya kimliğinizi görüntüleyemez.

Whatsapp Kanalımıza katılmak için tıklayın…


Telegram kanalımıza katılmak için tıklayın >> t.me/iscimemurnet


iscimemur.net’i twitter da takip etmek ister misiniz? Tıklayın

iscimemur.net özellikle yerel yönetimlerde çalışan memur, işçi ve sözleşmeli personelin çalışma hayatı içerisinde karşılaştıkları özlük veya bordro konularındaki sorulara mevzuatsal dayanakları ile birlikte cevap bulabilecekleri bir platformdur.
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.