Belediye Şirket İşçilerinin Statülerine İlişkin Değerlendirme

Bilindiği üzere, mevzuatta “Sürekli Kadroya Geçiş” olarak adlandırılan uygulama kapsamında, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen Geçici Madde 23 ve 24 gereğince, belediyeler bünyelerinde var olan ya da sonradan kurdukları şirketler aracılığıyla personel istihdam etmeye başlamışlardır.

Belediye Şirket İşçilerinin Statülerine İlişkin Değerlendirme
Yayınlama: 22.10.2024
Düzenleme: 22.10.2024 11:38
A+
A-

Belediye Şirket İşçilerinin Statülerine İlişkin Değerlendirme

Bilindiği üzere, mevzuatta “Sürekli Kadroya Geçiş” olarak adlandırılan uygulama kapsamında, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen Geçici Madde 23 ve 24 gereğince, belediyeler bünyelerinde var olan ya da sonradan kurdukları şirketler aracılığıyla personel istihdam etmeye başlamışlardır.

Bu süreçte Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB), 25.01.2018 tarihli ve 2018/5 sayılı SGK Genelgesi ile kurumca yürütülecek işlemleri açıklamıştır. Genelgede dikkat çeken nokta, 3.2 numaralı “Sigortalı İşten Ayrılış Bildirgesinin Düzenlenmesi” başlığı altında yer alan “Bu durumdaki sigortalılar için yüklenici tarafından işten ayrılış nedeni olarak ‘39-696 KHK ile kamu işçiliğine geçiş’ kodu kullanılacaktır” ifadesidir.

Görüldüğü üzere SGK tescil işlemlerinde özellikle “Kamu İşçisi” vurgusu yapılmış ve şirket tescilleri kamu işyeri kodu ile gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Sayıştay Kanunu gereği zaten denetime tabi olan belediye şirketleri, halen Kamu Denetim Kurumu olan Sayıştay tarafından denetlenmektedir.

Belediyelerin doğrudan ya da dolaylı olarak birlikte veya ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlasına sahip bulundukları her türlü kuruluş, müessese, birlik, işletme ve şirketler, Kamu İhale Kanunu’na tabidir. Bu nedenle, belediye şirketleri faaliyetlerini bir takım istisnalar dışında 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında yürütmektedirler.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 12 Nisan 2018 tarihinde yayımladığı “375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ve Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi Hükümleri” ile şirket personellerinin 01.01.2018 ila 31.10.2020 tarihleri arasındaki mali ve sosyal haklarını hüküm altına almıştır. Yani Devlet, şirket işçilerini kendi işçisi olarak görmüş ve ücret haklarını da kendisi belirlemiştir.

01.01.2021 tarihinden itibaren ise belediye şirket işçilerinin kamu işçisi statüsü mevzuat açısından tartışma konusu olmuştur. 6772 sayılı “Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması” Kanunu gereği ödenmesi gereken devlet ikramiyesi, belediye şirket işçilerine ödenmemiştir. Bunun nedeni olarak; kanunen ödenmesinde bir engel bulunmadığı, ancak ödenmemenin siyasi bir tercih olduğu veya bazı değerlendirmelerde ise şirketlerin özel statüleri gereği ödenemediği yorumları yapılmıştır. Ayrıca belediye şirket işçileri 375 sayılı KHK’nin 1/D maddesi gereği kamu çalışanlarına yapılan ödeneğe  de dahil edilmemiştir. Bunun yanı sıra hizmet süresinde yapılan askerlik borçlanması da tazminat hesaplarına dahil edilmemiştir.

Bu konudaki hukuki davalar sonucunda, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 28.06.2022 tarihli ve E:2022/6447, K:2022/8363 sayılı kararında; “Belediyeler tarafından kurulan veya ortak olunan şirketler, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi sermaye şirketleri olup belediyelerin tüzel kişiliğinden ayrı ve bağımsız özel hukuk tüzel kişilikleridir. Belediyelerin kurdukları veya ortak oldukları ticaret şirketlerine kamu tüzel kişiliği kazandıran herhangi bir kanun hükmü bulunmadığı gibi bu şirketlere kamusal yetki ve ayrıcalıklar tanınmamıştır. Dolayısıyla söz konusu şirketlerin kamu tüzel kişisi ya da kamu kurum ve kuruluşu oldukları kabul edilemez.” şeklinde karar vermiştir.

Yukarıdaki Yargıtay kararı sonrası, belediye şirketleri işçilerinin kamu işçisi olmadıklarına dair vurgu daha da artmış, birçok görüş ve değerlendirme yazısında bu karara atıfta bulunulmuştur. Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü’ne ait birçok görüşte de bu kararın altı çizilmiştir.

Sonuç olarak; kararda bahsedilen “özel hukuktan” kastedilen tam olarak anlaşılamamış olsa da belediye şirketleri, idari yönden bağımsız, öz bakımından ise “özel hukuk tüzel kişilikleri” olarak işleyişlerine halen devam etmektedirler. Temennim norm kadronun genişletilerek şirket işçilerinin de norm kadroya dahil edilmesi, yaşanan mağduriyet ve yorum farklılıklarının son bulmasıdır.

15.10.2024

Nurettin GÜR

Başiskele Belediyesi

Whatsapp Kanalımıza katılmak için tıklayın

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.