Sözleşmeli personelken memuriyete geçenlerin intibakları hakkında
26/01/2023 tarih ve 32085 sayılı Resmi Gazete ‘de yayımlanarak yürürlüğe giren 7433 sayılı Kanun ile sözleşmeli personelim memur kadrolarına geçişi sağlanmıştır.
Geçiş sürecinde Belediyelerin insan kaynakları birimlerinde çalışanlar gerçekten zor, yoğun ve yorucu bir süreç ve zamandan geçmişlerdir. Her ne kadar kıymetleri pek bilinmese de bu işlemleri yürüten insan kaynakları çalışanlarını canı gönülden kutlamak, emekleri için onlara teşekkür etmek gerekir.
Unutmamak gerekir ki herkesin mesaisi günün bir saatinde biter fakat İK’cıların mesaisi gece gündüz devam eder. Onlar ya işyerinde çalışıyorlardır, ya da işleriyle ilgili bir konuyu araştırıyor veya istişare ediyorlardır.
Zira onlarca mevzuat arasından doğru olanı bulup çıkarmak öyle zannedildiği gibi kolay bir iş değildir. Herkes bir veya birkaç mevzuat kaynağıyla tüm işlemlerini yaparken insan kaynakları çalışanlarının bilmesi gereken mevzuat kaynakları saymakla bitmez. Bunların bir kısmını görmek isteyen şu linke tıklayabilir. (https://iscimemur.net/kanun-ve-yonetmelikler/) Görüleceği üzere bir kısmını gösterdiğimiz bu liste bile ne kadar kabarık bir listedir. Bunların yanı sıra yüzlerce görüş, yargı kararı, genelgeler, tebliğler ve okunması gereken daha birçok metin söz konusudur.
Tüm bunlara rağmen İK cılar maalesef çoğu kez sevilmeyen kişiler olabilmektedir. Bu ise gerek kamu gerekse çalışanların haklarını en hakkaniyetli şekilde koruma çabasından ve işini en iyi şekilde yapma gayretinden kaynaklanmaktadır.
Bir tarafta işveren (Devlet) diğer tarafta çalışan…
Devletin hukukunu gözetmek gerekir, kamu zararına sebebiyet vermemek elzemdir. Çünkü klasik olacak belki ama burada tüyü bitmemiş yetimin dahi hakkı vardır. Öte yandan çalışanın hakkını da gözetmek şarttır. Çünkü çalışan her hakkını bilemeyebilir. Onu en iyi şekilde bilgilendirmek ve hak ettiğini ona teslim etmek adaletin ve hakkaniyetin gereğidir. Ayrıca hak etmediği şeyden de onu men etmek, o bunu haksızlık olarak görse bile, yine bir bakıma onun iyiliği içindir.
Tüm bu karışık ve yorucu çalışma hayatı içerisinde elbette bir takım hataların yapılması da gayet normaldir. O yüzden anlayış gerekir…
Zaten hata da çalışan insanlara mahsustur. Çalışmayan kişinin hata yapması elbette ki mümkün değildir.
Malumunuzdur ki hemen hemen her mesleğin veya yapılan işin bir okulu veya kursu mevcuttur. Söz gelimi üniversitelerin ilgili bölümlerinden mezun olup bilgisayar mühendisi, makine mühendisi, elektrik mühendisi, mimar, fotoğrafçı, sekreter, avukat gibi unvanlar alabilir ve mesleğinizle ilgili kısa bir adaptasyondan sürecinin ardından kamu kurumlarında çalışmaya başlayabilirsiniz.
Fakat kamu kurumlarının insan kaynakları böyle değildir. Buralarda yapılan işleri hiçbir üniversitede veya kursta öğretmezler. Örneğin intibak işlemleri, hizmet birleştirme işlemleri, kazanılmış hak aylığı, emekli keseneğine esas aylık hesabı, memur maaşı, kesenek bildirimi gibi gibi birçok iş ve işlem hiçbir üniversitede veya kursta öğretilmemektedir. Bu gibi işler tüm kamu çalışanları için hayati öneme sahip işler olmakla birlikte okulu, kursu olmayan sadece bilenlerin isteklilere öğreterek bilgi ve tecrübe aktarımı yapılan işlerdir.
www.iscimemur.net yazarları olarak sitemizde yayımlanan yazıların gerek İK çalışanları gerekse diğer çalışanlar tarafından ilgiyle takip edildiğini biliyoruz.
Bu bağlamda biz İK cılar olarak hepimizin aynı gemi içerisinde yer aldığımızı ve bizi bizden başka hiç kimsenin tam olarak anlayamayacağını ifade ederken tüm çalışanlardan beklediğimiz şeyin ise bir miktar anlayış olduğunu söylemek gerekir.
Kısa bir dertleşmenin ardından konumuza geçecek olursak;
Bu yazımızda öncelikle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesinin Ortak Hükümler başlıklı bölümün C bendinde sayılan gerek özel gerekse kamu kurumlarında geçen sürelerin memurların kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilmesi hakkında olacaktır.
Bilindiği üzere 7433 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na Geçici Madde 48 hükmü eklenmiştir. Bu maddenin (ç) fıkrasında;
“Bu madde hükümlerine göre memur kadrolarına atananların, ilgili mevzuat hükümlerine göre sözleşmeli personel olarak geçirdikleri hizmet süreleri öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri dereceleri aşmamak kaydıyla kazanılmış hak aylık derece ve kademelerinin tespitinde değerlendirilir…” hükmü yer almaktadır.
Bu kapsamda sözleşmeli personelken memuriyete geçenlerin belediyelerde geçen sözleşmeli sürelerinin kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilmesi memuriyete başladıkları tarihten itibaren olacaktır.
Aslında buraya kadar her şey normal olmakla birlikte asıl sorun 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 36 ncı maddesinin Ortak Hükümler başlıklı bölümünün C bendi kapsamına giren sürelerin (gerek özel sektör gerekse kamu sektöründe geçen süreler) madde metninde belirtilen hizmet sınıfları dikkate alınarak, çalışanların kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilmesinde yaşanmaktadır.
Öncelikle bu sürelerin kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilmesi için personelin bir dilekçe bunu talep etmesi ve dilekçe ekine de söz konusu çalışmalarını kanıtlayıcı belgeler koyması gerekmektedir.
Peki, bu süreç sağlıklı bir şekilde nasıl yürütülebilir?
Burada iki farklı uygulamadan bahsedebiliriz.
1. Uygulama;
Çalışanın bir dilekçe ekinde kanıtlayıcı belgelerle işverene başvurmasına müteakip işverence başka bir işleme gerek kalmaksızın e-devletten alınan hizmet dökümü içerisinde yer alan meslek kodları ve çalışanın getirmiş olduğu diğer kanıtlayıcı belgelere dayanarak intibak işlemini yapması ve bu sürelerin kanunda belirtilen oranlarda memurun kazanılmış hak aylığında değerlendirilmesi…
Bu uygulamada SGK ile herhangi bir yazışma yapılmaksızın veya yazışma yapılsa bile cevap beklenmeksizin memurun hizmet Dökümü belgesi ve diğer kanıtlayıcı belgeler üzerinden intibak işlemi yapılmaktadır.
2. Uygulama;
İkinci uygulama çalışanın bir dilekçe ekinde kanıtlayıcı belgelerle işverene başvurmasına müteakip işverence çalışanın 4/a kapsamında en son hizmetinin geçtiği SGK il müdürlüğüne bir üst yazı yazılması ve ilgili çalışanın işyerleri bazında, gerek kamu gerekse özel sektör hizmetleri ile bu sürelerde işverenlerce bildirilen prim ödeme gün sayılarının talep edilmesidir. Gelen cevaba göre intibak ve hizmet birleştirme işlemi yapılacaktır.
Peki bu iki uygulamayı göz önüne aldığımızda eksileri ve artıları nelerdir?
Öncelikle kurumlar tarafından genel olarak 2. uygulama da anlatılanın yapıldığını söylemeliyiz.
Bu uygulamada SGK kilit rol üstlenmekte ve adı geçen kurum tarafından gönderilen bilgilere istinaden işlem yapılmaktadır.
Bu uygulamanın artısı çakışan hizmetler, 18 yaş altı hizmetler gibi özellikli durumlar SGK tarafından ayıklandığı için daha sağlıklı bir intibak işlemi yapılabilecektir. 1. uygulamada bu gibi durumların tespit edilmesi tamamen İK çalışanlarına kaldığından çeşitli zorlukların yaşanması ve hatalı sonuçların doğması mümkündür.
Fakat şu sıralar Sosyal Güvenlik Kurumu bir hayli yoğun olduğundan bazı illerde yazılar çok ama çok geç gelebilmekte veya hiç gelmemektedir. Zira SGK’nın bu gibi taleplere olumsuz cevap verdiği de görülebilmektedir.
Bu durum ise iş süreçlerini uzatmakta ve çalışanlar ile İK cıları karşı karşıya getirmektedir. Elbette buradaki en büyük sorun çalışanların aylarca bu haktan mahrum kalarak maaşlarının eksik almasından kaynaklanmaktadır.
Yukarıda yapılan durum tespitlerinden sonra yazımızın bu bölümünde konu hakkındaki çözüm önerilerimize değinmek istiyorum…
1- Öncelikle memurun 657 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin Ortak Hükümler bölümünün C bendinden yararlanması buna ilişkin intibak talebinde bulunmasına bağlıdır. Baz alınacak tarih hangi tarih olmalı sorununun cevabı ise 36 ncı maddenin 12/d fıkrasında belirtilen eğitim intibakının uygulandığı sürenin kıyasen burada da uygulanabileceği yani takip eden aybaşının uygulama başlangıç tarihi olabileceğidir.
2- Çalışanların işyerleri bazında gerek kamu gerekse özel sektör hizmetleri ile işverenlerce bildirilen prim ödeme gün sayılarını belirtir SGK yazısının kurum kayıtlarına geçtiği tarih itibariyle Hizmet Takip Programının ilgili alanlarına veriler işlenmelidir.
3- Çalışanın başvuru tarihini takip eden aybaşı dikkate alınarak intibakın yapıldığı tarih arasında geçen süreler tespit edilmelidir.
4- Bu süreler için çalışan adına bir kazanç unsurunda değişiklik olması durumunda bu dönemlere fark maaşı yapılarak ilgiliye ödenmesi yerinde olacaktır.
5- Bu ödenen tutarlardan ilgili yasal kesintiler ile birlikte SGK kesintileri de yapılmalıdır. Bu kesintiler yapılırken aşağıda belirttiğimiz hususlara mutlaka dikkat edilmelidir.
5434 sayılı Kanuna tabi sigortalılar yönünden;
Eksik gönderilen aylık prim ve hizmet belgeleri için kesenek bilgi sisteminde;
> Ek mahiyette (bir veya birden fazla dönem) seçeneği seçildikten sonra,
Ek bordro sebebi olarak “Emekli keseneğine esas aylık unsurlarında yapılan hatalı bildirimlere ilişkin düzeltme” seçilmelidir.
5510 sayılı Kanuna tabi sigortalılar yönünden ise;
Eksik gönderilen aylık prim ve hizmet belgelerinin düzeltme işlemi için “Prime Esas Kazanç Unsurlarında Yapılan Hatalı Bildirimlere İlişkin Düzeltme İşlemi” ek bordro sebebi seçilmeli ve Ek mahiyette aylık prim ve hizmet belgesi gönderilerek oluşacak prim fark tutarları yasal süresinde ödenmelidir.
6- Memuriyete geçen sözleşmeli personeller aday memur statüsünde olmadıklarından geçiş esnasında giriş derece ve kademeleri tespit edilmesine müteakip sözleşmelide geçen süreleri ile varsa askerlik süreleri dikkate alınarak intibak işlemleri yapılmış, yeni derece ve kademeleri belirlenip kıdem süreleri hesaplanmıştır.
Bu bağlamda ilk HİTAP giriş hareketlerinden sonra artan kıdem süreleri neticesinde yukarıda belirtilen (657/36-C maddesi gereği) intibaktan önce terfi işlemi olabilmektedir.
Bu gibi durumlarda intibak işleminin yapıldığı Kurum Onay Tarihi dikkate alınarak;
Öncelikle intibakı yapılan personelin dilekçe tarihini takip eden aydan başlamak suretiyle yeni bir hareket oluşturulmalı,
Yapılan intibak neticesinde artan sürelerin bulunması durumunda yeni terfi işlemlerinin yapılarak yeni hareket girilmeli, mevcut hareketler ise durumuna göre güncellenip veya silinmelidir. Burada bu iki işlem ile artık KESENEK tarafı ve HİTAP kayıtları eşitlenmiş olacaktır.
Son olarak tüm bu işlemler kullanılan personel programı içerisinde de güncellenerek işlem sonuçlandırılmalıdır.
Takdir okuyucunundur.
Mehmet YURDCU
Tavşanlı Belediyesi / Kütahya
Yazarın Tüm Yazıları İçin Tıklayın…
Telegram kanalımıza katılmak için tıklayın >> t.me/iscimemurnet
iscimemur.net’i twitter da takip etmek ister misiniz? Tıklayın