Sözleşmeli personel rapor aldığında prim ödeme günü ile prime esas kazancı değişir mi? Ücretten düşme işlemi nasıl olmalı?

Sözleşmeli personel rapor aldığında prim ödeme günü ile prime esas kazancı değişir mi? Ücretten düşme işlemi nasıl olmalı?

Sözleşmeli personel rapor aldığında prim ödeme günü ile prime esas kazancı değişir mi? Ücretten düşme işlemi nasıl olmalı?
Yayınlama: 27.04.2022
A+
A-

Sözleşmeli personel rapor aldığında prim ödeme günü ile prime esas kazancı değişir mi? Ücretten düşme işlemi nasıl olmalı?

Sözleşmeli personele ilişkin tanım 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun İstihdam Şekilleri başlıklı 4’üncü maddesinin (b) bendinde şu şekilde yapılmıştır.

“B) Sözleşmeli personel:

işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileridir.”

5393 Sayılı Belediye Kanunun 49’uncu maddesinde ise;

…Belediye ve bağlı kuruluşlarında, norm kadroya uygun olarak çevre, sağlık, veterinerlik, teknik, hukuk, ekonomi, bilişim ve iletişim, planlama, araştırma ve geliştirme, eğitim ve danışmanlık alanlarında avukat, mimar, mühendis, şehir ve bölge plancısı, çözümleyici ve programcı, tabip, uzman tabip, ebe, hemşire, veteriner, kimyager, teknisyen ve tekniker gibi uzman ve teknik personel yıllık sözleşme ile çalıştırılabilir…

…Bu personel hakkında bu Kanunla düzenlenmeyen hususlarda vize şartı aranmaksızın 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (b) fıkrasına göre istihdam edilenler hakkındaki hükümler uygulanır….”

hükmü yer almakta olup 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 4’üncü maddesinin (b) fıkrasına göre istihdam edilenler, Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar’ın  7’nci maddesinin 1’inci fıkrasının (a) bendi ile 10 ve 11. Maddelerinin uygulanması bakımından, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında işlem göreceklerdir.

Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar’ın 10’uncu maddesi şu şekildedir;

“Resmi tabip raporu ile kanıtlanan hastalıklar için yılda 30 günü geçmemek üzere (Danıştay Onikinci Dairesinin 11/03/2013 tarihli ve E:2009/3956, K:2013/1443 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Bu karar, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 26/10/2015 tarihli ve E:2013/1713, K:2015/3762 sayılı kararı ile onanmıştır.) ücretli hastalık izni verilebilir. Hastalık sebebiyle, Sosyal Sigortalar Kurumunca ödenen geçici iş göremezlik tazminatı ilgilinin ücretinden düşülür.”

Madde metninde geçen “30 günü geçmemek üzere” ibaresinin yürütmesi Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 04.02.2010 tarih ve 2009/921 Esas sayılı kararıyla DURDURULMUŞTUR.

“30 günü geçmemek üzere” ibaresi, Danıştay 12. Dairesinin 11.03.2013 tarih, 2009/3956 Esas ve 2013/1443 kararıyla İPTAL edildikten sonra Danıştay 12. Dairesinin bu kararının kaldırılmasına yönelik itiraz da yine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 26.10.2015 tarih, 2013/1713 Esas, 2015/3762 Kararıyla reddedilmiştir. Böylece ”30 günü geçmemek üzere” ibaresinin iptali onanmıştır.

Söz konusu Danıştay Kararı için tıklayın…

Danıştay 12.Dairesinin kararında özetle;

-Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 128. maddesinde genel idare esaslarına göre yürütülen kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle yürütüleceği ifadesinin yer aldığı,

-Bir hiyerarşik normlar sistemi olan hukuk düzeninde alt düzeydeki normların yürürlüklerini üst düzeydeki normlardan aldığı,

-Normlar hiyerarşisinin en üstünde evrensel hukuk ilkeleri ve Anayasa bulunmakta ve daha sonra gelen kanunlar yürürlüğünü Anayasadan, tüzükler yürürlüğünü kanundan, yönetmelikler ise yürürlüğünü kanun ve tüzükten aldığı,

-Bir normun kendisinden daha üst konumda bulunan ve dayanağını oluşturan bir norma aykırı veya bunu değiştirici nitelikte bir hüküm getirmesinin mümkün olmadığı,

-657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Hastalık izni” başlıklı 105. maddesinde;

Memurlara hastalıkları halinde, verilecek raporlarda gösterilecek lüzum üzerine, aylık ve özlük haklarına dokunulmaksızın;

A) On yıla kadar (on yıl dahil) hizmeti olanlara altı aya kadar,

B) On yıldan fazla hizmeti olanlara oniki aya kadar,

C) Kanser, verem ve akıl hastalıkları gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığa yakalananlara onsekiz aya kadar, izin verileceği, izin süresinin sonunda hastalıklarının devam ettiği resmi sağlık kurullarının raporu ile tesbit edilenlerin izinlerinin bir katına kadar uzatılacağı hükmünün yer aldığı,

-Gerek yukarıda değinilen Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar’ın davaya konu 10. maddesinde, gerekse bu Esaslar’a dayanılarak hazırlanan sözleşmeli öğretmenlerin Hizmet Sözleşmesi’nin 11. maddesinin birinci fıkrasının ikinci bendinde;

“Resmi tabip raporu ile kanıtlanan hastalıklar için yılda 30 günü geçmemek üzere ücretli izin verilebilir….”

düzenlemesine yer verilmiş ise de, insan sağlığı ve çalışma verimi bakımından en önemli mazeretlerden olan, aynı zamanda öngörülmeyen hastalık hali için izin süresinin 30 günle sınırlandırılması yolunda kurallar getiren düzenlemede, 657 sayılı Yasa’da yer alan ve farklı düzenlemeyi içeren hastalık iznine ilişkin hükme uyarlık bulunmadığı,

Denilmektedir.

Yukarıda bahsi geçen Danıştay Kararı yanı sıra Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğünün 31.12.2021 tarihli 2021/26 sayılı Genelgesi (Genelge için tıklayın…) ve ekinde yer alan tip sözleşmenin 13’üncü maddesini de bu kapsamda dikkate almak gerekmektedir. Söz konusu madde metni şu şekilde;

“Sözleşmeli personele, resmi tabip raporu ile kanıtlanan hastalıklar sebebiyle ücretli hastalık izni verilir ve hastalık izni süresine ilişkin olarak sosyal güvenlik kurumları tarafından geçici iş göremezlik ödeneği ödenmesi halinde bu tutar ücretinden düşülür.”

Burada uygulayıcılar olarak karşımıza;

1-Sözleşmeli Personelin işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlisi oldukları,

2-5393 Sayılı Belediye Kanununun 49’uncu maddesine istinaden çalıştırıldıkları,

3-Bu çalışanlar hakkında, 5393 Sayılı Belediye Kanununda hüküm bulunmadığı hallerde, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4’üncü maddesinin b fıkrasına göre işlem tesis edileceği,

4-657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4’üncü maddesinin b fıkrasına istinaden çıkartılan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar hükümleri çerçevesinde işlemlerinin yürütüleceği,

5- Belediye ve sözleşmeli personelce Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan tip sözleşme Ek-1/A’da yer alan hükümlere uyulacağı,

6-Tip sözleşmenin 13’üncü maddesinde “Sözleşmeli personele, resmi tabip raporu ile kanıtlanan hastalıklar sebebiyle ücretli hastalık izni verilir ve hastalık izni süresine ilişkin olarak sosyal güvenlik kurumları tarafından geçici iş göremezlik ödeneği ödenmesi halinde bu tutar ücretinden düşülür.”

hükmünün yer aldığı,

hususları çıkmaktadır.

Bu bağlamdaki değerlendirmemiz şu şekildedir;

-657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4’üncü maddesinin b fıkrasına istinaden çalışmakta olan ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na tabi olarak 4’üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendine istinaden işlemleri yürütülen ilgililerin Hastalanması halinde yetkili hekim veya heyetlerden aldıkları raporlardan dolayı kendilerine ücretli izin verilebilir.

-Ayrıca Danıştay Kararı içeriğinde de ifade edildiği üzere ilgililerin işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileri olması ve her iki tarafın da imzalayarak kabul ettiği tip sözleşme olan (Ek-1/A) dikkate alındığında;

Bu sürelerle ilgili olarak Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenen geçici işgöremezlik ödeneğinin ilgilinin sigorta günü ve sigorta primine esas kazancı azaltılmaksızın ücretinden düşüleceği sonucu ortaya çıkmaktadır.

Örnek: Tavşanlı Belediyesinde çalışmakta olan Mehmet Bey hastalığı nedeni ile 18.03.2022-25.03.2022 tarihleri arasında yetkili hekimlerden (ayakta tedavi) rapor almıştır. Mehmet Beyin en son ay olan 2022 Mart ayı maaşı ise kendisine peşin olarak 15 Mart tarihinde ödenmiştir.

Bu bilgiler doğrultusunda raporlu günler Mehmet Beyin maaşından ne şekilde düşülecek ve sigorta primleri nasıl bildirilecektir?

Prim bildirimi açısından;

Sözleşmeli personel rapor aldığında prim ödeme günü değişir mi?

Sözleşmeli personel rapor aldığında prim ödeme günü değişmeyecektir. Çalışanın hizmetleri maaş ödemesini takip eden ayın 26.gününe (Nisan-26) kadar Muhtasar Aylık Prim Ve Hizmet Belgesi ile (sigortalı prim ödeme gün sayısı 30 olacak şekilde) gönderilecektir. Yani rapor gün sayısı prim ödeme gün sayısından düşülmek suretiyle bildirim yapılması söz konusu değildir.

Hastalık izninin ücretten düşülmesi açısından;

Sözleşmeli personel rapor aldığında prime esas kazancı değişir mi?

Hastalık halinde geçici iş göremezlik ödeneği; istirahat raporunun Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından alınmış olması şartıyla, ortaya çıkan iş göremezliğin (iş kazası, meslek hastalığı ve analık gebelik hariç) üçüncü gününden başlamak üzere her gün için verilmektedir.

Bu durumda çalışanın 8 gün (ayakta) almış olduğu rapor karşılığında Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından çalışana 6 günlük işgöremezlik ödemesi yapılacaktır.

Hastalık halinde verilecek geçici iş göremezlik ödeneği,

-Yatarak tedavilerde günlük kazancının yarısı,

-Ayaktan tedavilerde ise günlük kazancın üçte ikisi olarak hesaplanır.

Çalışanın son bir yıl içinde ödenen prim ödeme gün sayısının 360 gün (7316 S.K Md.9)

Çalışanın son bir yıl içinde ödenen prime esas kazancının ise 90.500 TL olduğunu düşünürsek,

İşgöremezlik ödeneği şu şekilde hesaplanacaktır;

90.500/360= 251,39 /3/2=167,59 TL

Mehmet Beye bir gün için ödenecek işgöremezlik tutarı 167,59 TL’dir.

Çalışana SGK tarafından ödenecek toplam işgöremezlik tutarı ise 167,59 X 6=1005,54 TL’dir.

2022 yılı Mart ayı sigorta bildirimlerinin prim ödeme gün sayısında ve prime esas kazancında bir indirim yapılmaksızın bildirileceğini daha önce izah etmiştik.

İşgöremzlik ödeneğinin hesaplanmasına ilişkin kapsamlı yazımız için tıklayın…

İşgöremezlik ödeneğinin ücretten düşülmesi;

2022 yılı nisan ayı için (yine prim ödeme gün sayısı ve prime esas kazancı tam bildirilecektir) ilgilinin almış olduğu hastalık raporu nedeniyle SGK tarafından kişiye ödenen 1.005,54 TL ilgilinin toplam net maaşından düşülerek kişiden geri alınacak ve bu işlem bordrodaki kesintiler alanında ve icmal üzerinde gösterilecektir. Yani SGK tarafından ödenen işgöremezlik tutarı kişiye 30 günlük maaş hesaplaması yapıldıktan sonra bulunan net tutardan düşülecektir. Buda demek oluyor ki kişinin prim ödeme günü 30 gün ve yine prime esas kazancıda 30 gün üzerinden yapılan hesaplama ile bulunan tutarda bildirilecektir.

Ayrıca bazı belediyeler, çalışanların işgöremezlik tazminatının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ilgili bankalar vasıtasıyla çalışanlara ödenmesine müteakip, ödenen bu tutarın belediye hesaplarına yatırtılması yönünde işlem tesis etmektedir. Bu yöntem de mevzuatta belirtilen usule uygun bir yöntemdir. Hatta özellikle iş göremezlik ödeneği hesaplamanın zor olacağı durumlarda bu yöntem en doğru sonucu vereceğide ortadır. Zira işgöremezlik ödeneğinde sözleşmelinin son bir yıllık sigorta primine esas kazancı dikkate alınmaktadır. İlgili kişinin son bir yıllık hizmetinin bir kısmı ilgili belediyenin dışında başkaca işverenlerin yanında geçmiş olabilir. Bu durumda uygulayıcıların belediye dışında geçen hizmetlerine ilişkin kazançları tespit etmesi güç olacaktır.

Bu ve benzeri sebeplerle; işgöremezlik raporunun onaylanmasına müteakip kısa bir süre sonra SGK tarafından sözleşmeli personele yapılan ve kişinin de e-Devletinde görülebilen bu ödeme kişiden e-Devlet çıktısını da ibraz edecek şekilde geri ödettirilebilir.

Ve yine bazı belediyeler SGK ile yaptıkları protokol kapsamında söz konusu ödemeyi kendi prim borçlarından düşürttürebilmektedirler. Bu uygulama da alternatif başka bir yöntem olarak tavsiye edilebilir.

Bu açıklamalar doğrultusunda;

-Sözleşmeli personelin Resmi tabip raporu ile kanıtlanan hastalıklarından dolayı sigortalı prim ödeme gün sayılarında ve prime esas kazancında bir eksilmeye yol açmaksızın (sigortalı prim ödeme gün sayısı 30 gün olarak şekilde) işlem tesis edilmesini,

-Çalışanın Sosyal Güvenlik Kurumundan almış olduğu geçici işgöremezlik tazminatı ise (sigortalının prime esas kazancında hiç bir eksilmeye yol açmadan) kişinin eline geçecek net ücretten düşülmek suretiyle  mahsup işlemine tabi tutulmasını,

-Bu şekilde işlem tesis edilmemesi durumunda ise belediye ile sözleşmeli personelin karşı karşıya gelebileceği ve olumsuz hukuki sonuçların doğabileceğini,

söyleyebiliriz.

Mehmet YURDCU

Tavşanlı Belediyesi


Makale Arama Sayfamız İçin Tıklayın…

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 1 Yorum
  1. Cumali dedi ki:

    SGK ile rotokol imzalayan gitsin. Daha kolay